Türkiye, Biden yönetiminin yurtdışında yükselen otoriterliğe karşı koymayı ve insan haklarını desteklemeyi amaçlayan Demokrasi Zirvesi'ne davet edilen 100'den fazla ülke arasında yer almıyor.
Kosta Rika, Hollanda, Güney Kore ve Zambiya hükümetlerinin ortak ev sahipliğinde önümüzdeki hafta yapılacak üç günlük zirve, Joe Biden'ın başkanlık döneminde ikinci kez yapılacak.
Aralık 2021'deki türünün ilk örneği toplantı gibi, bu yılki zirvenin de Hindistan ve Filipinler gibi sorunlu hak sicili olan bazı ülkelerin neden kesintiye giderken NATO müttefikleri Türkiye ve Macaristan'ın neden hariç tutulduğu konusunda eleştiriler alması muhtemel görünüyor.
Bir ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ilk zirveye katılan tüm hükümetlerin bazı eklemelerle birlikte ikinci zirve için davet aldığını doğruladı ve yönetimin "hangi ülkelerin demokrasi olup olmadığını belirlemeye çalışmadığını" vurguladı.
Beyaz Saray henüz katılımcıları resmi olarak açıklamadı, ancak Ulusal Güvenlik Konseyi'nin insan hakları ve demokrasiden sorumlu üst düzey yöneticisi Rob Berschinksi, gazetecilere Türkiye'nin davetli listesinden çıkarıldığını doğruladı.
Türkiye'yi "ABD'nin önemli bir NATO müttefiki ve inanılmaz derecede önemli bir ortağı" olarak nitelendirdikten sonra Ankara'nın ABD'de yaşayan tartışmalı din adamı Fethullah Gülen'in takipçilerini suçladığı 2016 darbe girişiminden bu yana eleştirmenlere yönelik geniş kapsamlı bir baskıyı yönettiğini iddia etti.
Zirve, ABD-Türkiye ilişkilerinin Erdoğan'ın otoriter rejime ve Moskova'ya kayması ve Suriye'deki ABD destekli Kürt savaşçılara karşı askeri harekat tehdidi de dahil olmak üzere bir dizi konuda gergin olduğu bir dönemde yapılıyor.
Ayrıca Türkiye’nin NATO'ya katılım konusunda İsveç ve Finlandiya'nın ayaklarını sürümesi gerilimi artırıyor. Geçen hafta Erdoğan, ülkesinin yalnızca Finlandiya'nın üyeliği için onay sürecine başlayacağını duyurmuştu.
Washington Enstitüsü'nde Türkiye uzmanı olan Soner Çağaptay, kısmen Erdoğan'ın bağımsız kurumları ve medyayı konsolide etmesine atıfta bulunarak Türkiye'yi ne bir demokrasi ne de bir diktatörlük olarak nitelendirdi.
Çağaptay, "Otokrat yönetimi altına girmiş bir demokrasi ve bence bu, Türkiye'nin Macaristan ile birlikte zirveye davet edilmemesi için yeterli bir sebep" dedi.
Amerika Birleşik Devletlerinde diplomasi çevrelerinde, Türkiye’deki seçimlerin sonuçlarının gelecek yıl davet almasını etkileyebileceği değerlendiriliyor.