Bu sözcüğe ilk olarak MÖ 9. Yüzyıldaki Çin kaynaklarında rastlıyoruz. İlginçtir, ilk olarak MÖ 822’ye tarihlenen bir şarkı kitabında Hiung Nu sözcüğü geçmektedir.
Çinlilerin, günümüzdeki Moğolistan, Altay Dağları, Tanrı Dağları ve Balkaş gölü civarında yaşayan göçebe kabileler için bu ismi kullandığı biliniyor.
Çin kaynaklarında Sakalar ve özellikle de Masagetler için Hiung Nu adının kullandığı görülür.
Bütün bunlara bakılarak Hiung Nu’lar için Ön Türkler için Çinliler’in kullandığı isimdir demek yanlış olmaz.
Nu kelimesi, eski Çinlilerin kendilerinden olmayan toplumlar için kullandığı bir sıfat olup “köle” anlamına gelmektedir.
Türkler dışında komşu Soğdlar için de Nu sıfatının kullanıldığını belgelerden anlıyoruz.
Hiung sözcüğü ise eski Çince “vahşet ya da vahşi” gibi bir anlam taşımakta; dolayısıyla Hiung Nu kelimesinin “Vahşi köle, vahşi yabancı, vahşetin köleleri, vahşet saçan yabancılar” gibi bir anlam taşıdığı savunulmaktadır.
Öte yandan Eski Çince okumalarda Hiyung-nu kelimesinin Hiyungun şeklinde söylendiği de dikkate alındığında Türkçe “koyun” sözcüğünün Çince söylenişi olduğunu iddia eden tarihçiler de vardır.
Hiung Nu adı, siyasi bir belgeye ilk olarak MÖ 318’de Kuzey Şansi Savaşı sonrası imza edilen bir barış anlaşmasında işlenmiştir.
Hiung Nu boyları, Teoman tarafından MÖ 220’lerde bir araya getirilerek bilinen ilk siyasi birliği kurdular. Böylece Türk tarih yazımına Büyük Hun İmparatorluğu veya Asya Hun İmparatorluğu olarak geçen devleti kurdular.
Hiung Nu boyları, aynı zamanda Çin Seddinin kurulmasına sebep olmuş ve böylelikle dünya tarihine imzasını atmış büyük bir kavimdir.