DÜNYA HALKLARI, 1. BÖLÜM: TÜRKLER
Asya Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezine bağlı Asya Balsam Akademi tarafından hazırlanan Dünya Halkalar Serisinin ilk bölümünü, dünyanın en eski milletlerinden birisi olan Türkler’e ayırdık.

Milattan önce on ikibinli yıllarda sona ermeye başlayan son buzul çağının ardından Afrika ve Ön Asya’da yaşayan avcı toplayıcı insan toplulukları göç etmeye başladı.

Bunlardan bazıları Kafkasya üzerinden Hazar Denizinin ve Karadenizin kuzeyine göç ettiler.

Bazıları da İran üzerinden İç Asya ve Sibirya’nın güney batısına yerleştiler.

Bu bölgelerde milattan önce 5000’li yıllardan itibaren kurulan kültür havzalarında Ön Türk kavimlerinin ataları ortaya çıktı.

Milattan önce 1000 yılından itibaren Hazar Denizinin doğusu ve kuzeyinde ortaya çıkan Sakalar, ön Türkler içinde bilinen en eski siyasal yapıyı kurdular.

Saka boyları içinde yaşanan mücadeleler sonrası milattan önce 800’lü yıllarda bazı kabileler Hazar Denizinin kuzeyini takip ederek Kafkasya ve Karadenizin kuzey kesimlerinde İskit devletini kurdu.

İskitlerin önünden kaçarak Anadoluya giden ve zamanla burada asimile olan Kimmerlerin de ön Türklerle ilgili oldukları düşünülüyor.

İskitlerin önemli boylarından olan Sarmatların milattan önce 300’lerden itibaren baskın güç oldukları biliniyor.

Sarmatlar, zaman içerisinde batıya ve Balkanların içlerine hareket etti.

Balkanların yerli halklarıyla karışarak Trakları meydana getirdi.

Daha batıya yönelenler ise yine yerel halkla kaynaşarak Kelt kavimlerini meydana getirdi.

Sakaların doğu komşusu olan ön Türk boyları ise milattan önce 220’lerde Asya Hun İmparatorluğunu meydana getirdi.

300 yıl kadar süren Hun İmparatorluğu, zaman içinde Çinlilerle girdiği mücadelelerin ardından bölündü ve sonra dağılarak tarihe karıştı.

Hun İmparatorluğunun bazı boyları zamanla batıya yöneldi.

Milattan sonra dördüncü yüzyılda büyük kavimler göçünü başlattılar.

Birçok halkın batıya doğru göç etmesine yol açan Kavimler Göçü sonrası Avrupa Hun İmparatorluğu kuruldu.

Çok uzun süre yaşamamış olsa da bu devletin etkileri günümüze kadar sürdü.

Macar halkının yanı sıra Finlandiya, Polonya, Ukrayna, Romanya gibi ülkelerde yaşan bazı toplulukların kökenleri Avrupa Hunlarına uzanmaktadır.

Bu dönemde Tuna boylarına yerleşen Bulgarlar da kavimler göçünden etkilenen eski bir ön Türk topluluğudur.

Avrupa Hunları sonrası bu topraklarda devlet kuran Avarlar, Peçenekler ve Kumanların da Hunlarla akraba oldukları biliniyor.

Bütün bunlar olurken Asya Hun İmparatorluğunun eski topraklarında Avarlar, Cücenler ve Akhunlar gibi Türk kökenli devletler kuruldu.

Milattan sonra 550’li yıllarda Hun İmparatorluğunun soylu ailesi Aşinalar tarafından kurulan Göktürk devleti, tarihte ilk defa Türk ismini kullanan devlet oldu.

744 yılında tümüyle dağılıncaya kadar yaklaşık 200 yıl varlığını sürdüren Göktürkler, birçok yönüyle geçiş devleti özelliği taşır.

Geleneksel Türk inanışlarını yaşatan son Türk devleti olan Göktürkler, geleneksel runik Türk alfabesiyle ilk anıtları dikmeleri nedeniyle dönüm noktası kabul edilir.

Öte yandan birkaç kez bölünen ve tekrar ortaya çıkan Göktürk devleti, iç kavgaların yanı sıra Çinlilerle süregelen mücadeleler nedeniyle büyük bir güç olarak uzun süreli olamadı.

744’te dağılan Göktürklerden ayrılan Uygurlar ve Karluklar bağımsız Türk devletlerini kurdular.

Öncesinde 699 yılında Göktürklerden kopan Türgişler kendi hanlıklarını kurmuşlardı.

Türgişler, günümüze kadar varlığını sürdüren Oğuz boylarının kurduğu ilk devlet olarak düşünülmektedir.

Öte yandan üzerinde durulması gereken bir diğer Türk devleti de Hazar Denizinin kuzeyinde 6. Yüzyılda ortaya çıkan Hazarlardır.

Kafkasya ve Kırım’a kadar uzanan topraklarda onuncu yüzyıla kadar yaşayan Hazarların önemli bir bölümü 8. Yüzyılda Musevi olmuşlardır.

Hazarların daha sonraki dönemlerde Oğuzlar, Kazaklar, Dağıstanlılar ve bazı Kıpçak halklarına karıştıkları anlaşılıyor.

Günümüzde Doğu Avrupa, Ukrayna, Polonya, Rusya, Kafkasya, İran ve Kırım civarında rastlanan Musevi topluluklarının yanı sıra Aşkenaz Yahudilerinin arasında da Hazar kökenliler olduğu biliniyor.

Hazarların ve Orta Asya Türklerinin İslam ile tanışmaları, Kafkasya ve Türkistan’a Arap akınlarının başlamasıyla olmuştur.

705’te Batı Türkistan’a gelen Arapları bölgeden çıkartmak isteyen Türgişler 720’lerde karşı saldırılar yapmışlardır.

737 yılına kadar olan dönemde şiddetli Arap – Türk savaşlarına rastlıyoruz.

750 yılına gelindiğinde Arapların başına Abbasi halifesinin geçmesiyle birlikte Türk – Arap ilişkileri yumuşamaya başladı.

674’ten beri Arap orduları içinde yer alan bazı kiralık Türk askerleri, Abbasilerle birlikte İslam dinine geçmeye başladı.

Bu vesileyle Arap orduları içinde Türkçe konuşan komutanlara rastlamaya başlıyoruz.

651’de Araplar ile Çinliler arasında yaşanan Talas Savaşında Uygurlar, Karluklar, Oğuzlar gibi Türk boyları, geleneksel düşmanları Çinlilere karşı Araplarla işbirliği yaptılar.

Çin ordusunun yenilmesinden sonra Abbasiler, Asya içlerindeki toprakları Türk kökenli Müslüman valilere bıraktılar.

Bu tarihten sonra Türk boyları içinde Müslümanlığın hızla yayıldığını görüyoruz.

766 yılında Uygurlar içinde yaşanan iç savaşlarda bazı Karluk kökenli Türkler başarılı oldular.

Onların önünden Aral gölü civarına çekilen Türk boyları ise Oğuz Yagbu devletini kurdular.

Dokuzuncu yüzyılda Türk komutanların Abbasi toprakları içinde Mısır, Suriye, Filistin ve Irak’ta yönetim kademelerini ele geçirdikleri bir dönem oldu.

Aynı yıllarda Tuna Bulgarları Hıristiyanlığı benimsedi ve Türk dünyasından koparak Slavlaştılar.

Onuncu yüzyılda Karlukların kurduğu Karahanlı hükümdarı Saltuk Bugra’nın Müslüman olması ile Asya Türklerinin İslamlaşması tamamlandı.

Aynı yüzyılda Çin ve Moğolistan’daki Türk boylarının giderek zayıfladıklarını görüyoruz.

963’te kurulan Gazneliler devleti, Türk – İslam etkisinin Afganistan – Pakistan ve Kuzey Hindistan’a kadar genişlemesini sağladı.

986 yılında Oğuz Yabgu devleti içinde yaşanan bir bölünme ile Selçuk Beyin yönetimindeki bazı Türk boyları Kazakistan’ın güneyine ve günümüzdeki Türkmenistan’a çekildiler.

Selçuk Beyin oğlu Tuğrul Bey, 1037’de Selçuklu Devletini kurdu.

Büyük bir hızla İran, Türkmenistan, Afganistan, Özbekistan civarını ele geçiren bu devlet, Büyük Selçuklu İmparatorluğu olarak anılmaya başlandı.

1048’den itibaren Anadolu ve Irak içlerine akınlar yapan Selçuklular, 1055’te Bağdat’ı ele geçirdi.

1071’de Malazgirt Meydan Savaşında Bizanslıları yenen Selçuklular, hızla Anadolu’yu ele geçirdi.

1077’de İznik’e kadar ulaşan bölgede Anadolu Selçuklu Devleti kuruldu.

1081’de Çaka Bey tarafından Ege Denizinde ilk Türk donanması kuruldu.

1092’de Büyük Selçuklu Devleti Haşhaşiler tarafından Sultan Melşkşah’ın öldürülmesinden sonra dağıldı.

Ancak Anadolu Selçuklu Devleti varlığını sürdürdü.

Selçuklular, Haçlı saldırıları, Bizanslılar ve diğer Ortodoks topluluklarla sürekli savaşmasına rağmen 200 yıl civarında Anadoluyu ellerinde tuttular.

Büyük Selçuklu Devletinden doğan boşluğu İran ve civarında kurulan bir Türk hanedanı olan Harzermşahlar devleti doldurdu.

1206’da Cengiz Han’ın kurduğu Moğol İmparatorluğu inanılmaz bir hızla tün Asyayı ele geçirdi.

Harzermşah devletini yıktıktan sonra Anadolu Selçuklu Devletine saldırdı.

1239’daki Baba İshak ayaklanmasıyla güçten düşen Selçuklular, 1243’teki Kösedağ Savaşında Moğollara yenildi ve dağılma sürecine girdiler.

Anadoluda kurulan beyliklerden birisi olan Osmanlılar 1299’da tarih sahnesine çıktı.

1346’da ilk defa Avrupa’ya çıkan Osmanlılar, 1361’de Edirneyi ele geçirdi.

Aynı yıllarda Moğollardan boşan bölgelerde Türk devletleri büyük bir hızla yayıldı.

Karadenizin kuzeyinde kurulan Altın Orda devleti ve İran’da kurulan Timur İmparatorluğu, büyük güçler haline geldi.

1382’de KıpçakTürkleri Moskova’yı yakıp yıkarken 1389’da Osmanlılar Kosova’yı ele geçirdi.

1402’de Ankara Savaşında karşılaşan Timur ile Yıldırım Beyazıt arasındaki savaş sonrası Osmanlılar 12 yıl süren bir fetret dönemi yaşadı.

Sonrasında hızla toplanan Osmanlılar, Fatih Sultan Mehmet döneminde, 1453’te İstanbul’u ele geçirdi.

Daha sonraki yüzyılın başlarında Suriye, Mısır ve Hicaz’ı ele geçiren Osmanlılar hilafeti aldılar.

Kanuni sultan Süleyman döneminde Afrika ve Karadeniz kıyılarıyla Balkanların tamamı Osmanlıların eline geçti.

İki defa Viyana’yı kuşatan Osmanlılar, bu noktadan sonra duraklama ve gerileme dönemine girdiler.

Batıda yaşanan teknoloji devrimine ve coğrafi keşiflere ayak uyduramayan Osmanlılar, 1789’daki Fransız devrimi sonrası yükselen milliyetçilikten olumsuz etkilendi.

Ruslarla girişilen savaşlarda alınan yenilgiler ve iç isyanlarla zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı sonrası çöktü.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti, modern dönemlerin ilk Türk devleti oldu.

Sovyetler Birliğinin çökmesi sonrası Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan bağımsızlık kazandı.

Ayrıca Kıbrıs Türk Devleti de kuruldu.

Günümüzde işçi göçleri nedeniyle Almanya ve Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Türkler yaşamaktadır.

Dünyanın bir çok ülkesinde işçi olarak yaşayan Türkler bulunmaktadır.

Rusya, Çin, İran, Irak, Bulgaristan, Ukrayna, Makedonya, Kosova, Yunanistan, Suriye, Romanya, Sırbistan ve Moldova gibi ülkelerde de Türkçe konuşan topluluklar yaşamaktadır.

Türk dünyasını dil ve kültür bakımından üç ana kola ayırmak mümkündür:

Moğolistan , Çin ve Rusya’nın güney doğusunda yaşayan Altay Türkleri bunlardan ilkidir. Bunlar, esmer ve çekik gözlü bir görünüşe sahiptir.

Batı ve Orta Rusya, Kazakistan’ın büyük bölümü, Baltık ülkeleri, Kuzey Kafkasya, Ukrayna, Doğu Avrupa, Macaristan ve Balkanların kuzeyinde yaşayan Kıpçak Türkleri diğer bir koldur. Bunlar, sarışın, beyaz tenli ve kısmen renkli gözlü bir görünüşe sahiptir.

Türkmenistan, İran, Azerbaycan, Ortadoğu ve Balkan ülkeleri, Kıbrıs ve Türkiye’de yaşayan Oğuz Türkleri ise daha beyaz tenli, koyu renk saçlı, Akdenizlilere özgü hatlara sahiptir.

Türkçenin farklı ağızlarını konuşan Türk topluluklarının farklı görünüşe sahip olmalarının sebebi tarih boyunca çok fazla göç hareketi yaşamaları ve yerel halklarla kolayca karışma özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Bu durum, knuşulan Türkçenin ağız özelliklerine de yansımıştır.

Altay Türkleri, Moğol ve Çince’den etkilenirken Kıpçakların ise Slav dilleriyle etkileşimi gözlenir.

Oğuz Türkçesi ise Arapça, Farsça ve Yunanca ile kelime alışverişine girmiştir.

Günümüze tüm dünyada yaşayan Türklerin sayısının 250 milyon civarına olduğu kabul görmektedir.

Akın Üner

Popüler Tarih, Popüler Kültür
HIUNG-NU VEYA ASYA HUNLARI'NA DAİR TARİHİ VE KÜLTÜRÜYLE ÇERKESLER, DÜNYA HALKLARI 5. BÖLÜM DÜNYA HALKLARI 4. BÖLÜM: ÇİNGENELER (ROMANLAR) DÜNYA HALKLARI, 3. BÖLÜM: LAZLAR DÜNYA HALKLARI, 2. BÖLÜM: GÜRCÜLER DÜNYA HALKLARI, 1. BÖLÜM: TÜRKLER Kudüs: Mitolojilerin Savaştığı Şehir TÜRKLERİN KAYIP 500 YILI (MS 48, MS 552) HUN KAĞANLARININ ÇİNLİ HATUNLARI BİLİNEN İLK TÜRK MİLLİYETÇİSİ HÜKÜMDAR: HUN KAĞANI Çİ Çİ URARTULAR, HURRİLER ve METANNİLER KÜRTLERİN GENETİK ATALARI MI? ŞEHİR GEÇİŞİ HİZMET SINIFINDAKİ YOLLARDA YAN YOL KATILIMLARINDAN KAYNAKLANAN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE BİR ÖNERİ Anadolu'nun Unutulmuş En Eski Üç Uygarlığı: Hattiler, Hurriler ve Luviler ÇERKES MİTOLOJİSİ, ESKİ ÇERKES DİNİ VE NARTLAR RUS İSTİHBARAT BELGELERİNE GÖRE BALKAN TÜRKLERİ'NİN KÖKENLERİ SAKALARIN VE İSKİTLERİN GİZEMLİ TARİHİ Arap kökenli göçmen Akadlar, Sümer Uygarlığını nasıl ele geçirdi? LAİKLİK KAVRAMI ve DÜNYADAKİ GELİŞİMİ Proto Çerkeslerin, Proto Gürcülerin, Proto Lazların, Proto Türklerin, Proto Keltlerin ve Trakların Genetik Akrabaları olarak İSKİTLER, KİMMERLER ve SARMATLAR BELEDİYE KAVRAMI VE BELEDİYECİLİK ANLAYIŞININ GELİŞİMİ VE CUMHURİYET ÖNCESİ TÜRKİYE’SİNDE TAŞIDIĞI ANLAM Arnavut Halk Destanı ve Türkülerinde İstanbul Ortaokul Öğrencilerinde Problemli İnternet Kullanımı İle Öz-yeterlik Arasındaki İlişkide Yaşam Doyumunun Aracı Rolünün İncelenmesi Nedenleri Sonuçları ve Çözüm Önerileri Bağlamında Akran Zorbalığı: Bir Olgubilim Çalışması İlk Yunan Parlementosu: Anabolu (Nafplion) Ağa (Vouleftikon) Camii AŞİNALAR'IN GERÇEK TARİHİ Sürmeli Kadın'dan Zeus Baharı Uyarısı KARADENİZİN EN GÜÇLÜ 5 AİLESİ EMEKLİLER! İslam Öncesi Dönemde Kurban Şaman Selenge Ne Dediyse O! Avrupa Parlamentosu Seçimlerini Bildi FATİH SULTAN MEHMET'İN HAREMİNDEKİ PONTUS PRENSESLERİ Mevlana ve Yasak Aşk GÜZEL ASTROLOG MICHEALA ASTRO: AZRA, SERTAP ERENER VE GEZERAVCI! MÜTHİŞ MANSUR YAVAŞ VE YUSUF HALAÇOĞLU KEHANETİ EYÜPSULTAN VE SAMSUN'DAKİ ÖĞRETMEN CİNAYETLERİNİN BİLİNMEYEN YÖNLERİ KOSOVA SAVAŞI'NI BAŞLATAN AŞK TÜRKLERİN KUZENLERİ: MACARLAR, FİNLANDİYALILAR, ALMANLAR VE KELTLER Yapay Zeka ile Tarkan'a Selanik Türküsü Söylettiler! Şiir Gibi Şehir: Varna Karamanoğulları Beyliği ve Hanedan Ailesinin Kökenleri GÜZEL ASTROLOG MICHAELA ASTRO'NUN YEREL SEÇİM KEHANETLERİ: İSTANBUL, ANKARA, İZMİR, BURSA VE ANTALYA 2026'DA HİDROJEN BOMBASI ATACAKLAR, AZERBAYCANLI KAHİN NADİM ALIXANOV'UN 3. DÜNYA SAVAŞI KEHANETİ Oğuzların Kökenlerine Dair 4 Farklı Tarih Tezi BURSA DEPREMİ, BİZANS DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE BURSA'NIN FAY HATLARI İLE SINAVI, 1855 VE YENİ KEŞİF KIZIL DELİ KAHİN'İN ERZİNCAN ALTIN MADENİ KEHANETİ GERÇEKLEŞTİ, PEKİ KİM BU X KAHİNİ? ŞAMAN SELENGE: TÜRK MİTOLOJİSİNDE TENGRİ VE YARADILIŞ Zeki Müren Yaşasaydı ve Selanik Türküsü'nü Okusaydı Hadise, Çarşamba'yı Sel Aldı Türküsü'nü söylerse! ASTROLOJİ BİLİM DALI MI? ASTROLOG MICHAELA ASTRO İZMİR VE MALATYA DEPREMLERİNİ TARİHİYLE NASIL BİLDİ İNGİLİZ METAFİZİK İSTİHBARAT TEŞKİLATI MI-X Elazığ'da Cin Çarpması İddiası