Anadolu Selçuklu Devletinin dağılmasından sonra kurulan beylikler içinde Osmanoğullarından sonra en fazla tanınan ve en uzun soluklu olan Karamanoğulları beyliğidir.
Karamanoğulları hanedanının kökenlerine konusunda farklı görüşler olmakla birlikte Oğuzlardan olduğuna şüphe yoktur.
Selçuklu tarihi konusunda çalışmalarıyla bilinen on beşinci yüzyıl Osmanlı tarihçisi Yazıcıoğlu Ali’ye göre Karamanoğulları hanedanı Oğuzlar’ın Afşar boyuna mensuptur.
Hânedanının dayandığı başlıca oymaklar Turgutlu, Bayburtlu, Oğuzhanlı, Hoca Yûnuslu, Hocantılı, Bozkırlı, Bozdoğan, Bulgarlı, İgdir, Beydili ve Yuvalılar idi.
Bunlardan özellikle Turgutlular Karaman Beyliği’nin tarihinde önemli rol oynamıştır. Devletin beylerbeyi ünvanı genellikle bu oymağın elinde olmuştur.
Turgutlu oymağından Pîr Hüseyin Bey’in Konya ve dolaylarında birçok sosyal tesis yaptırdığı bilinmektedir.
Ereğli’nin güneyi ile Karaman’ın doğusunda yaşayan Bayburtlular oymağı ise Bayburt Bey’e mensuptu.
İkinci Bayezid ve Yavuz Sultan Selim döneminde bu civarda Bayburt adında bir kaza vardı. Kalabalık bir oymak olan Oğuzhanlılar ise Anamur ve eski adı Selinti olan Gazipaşa’da oturuyorlardı.
Hoca Yûnuslular’ın Gülnar dolaylarında yaşıyordu.
Adını muhtemelen Türkistan’ın Hucend şehrinden alan Hocantılı oymağının Turgut kazasının doğusunda yaşadığı biliniyor.
Göksu üzerinde Hocantı adında bir köprü, bunun yanında bir köy, türbe, Alahan civarında zâviye ve Mut’ta aynı adla bir türbe bulunduğu bilinmektedir.
Yavuz Sultan Selim döneminde Eski İl kazasında yaşayan oymaklar arasında 172 vergi nüfuslu Hocantılı oymağı da vardı.
Adını bir beyden alan Bozkırlı oymağı ise Taşlık Silifke’de yaşıyordu.
Kalabalık olduğundan oymağın bir kısmı Koçhisar taraflarına göç etmiştir.
Silifke yöresinde yaşayan Bozdoğan oymağı da kalabalık olup İkinci Bayezid zamanında Koçhisar dolaylarında bulunuyordu.
Ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Melemenci, Karahacılı ve diğer obalarla birlikte Çukurova’ya göç eden Bozdoğan oymağı bu yöreyi yurt edinmiştir.
Bu oymak, Yavuz Sultan Selim’e karşı mücadele eden Şehzade Ahmed’i desteklemiştir.
Bulgar, Toroslar’ın güneyine düşen sarp ve yüksek bölgenin adıdır.
Kış mevsiminde bu dağın civarındaki alçak yerlerde oturan ve yazın bu dağa çıkan Türk topluluğu Bulgarlı adıyla biliniyordu.
Karamanlılar devrinde Bulgarlılar’dan Yahşihan ve oğlu Aydın’ın adı geçmektedir.
Öteki oymaklardan İgdirler’in Mut ve Gülnar’da, Beydili’ye mensup bir kolun Gülnar’da, Yuvalılar’ın Anamur’da ve Şamlılar’ın Taşlık Silifke’de yaşadıkları bilinmektedir.
Ondördüncü yüzyılın ikinci yarısında İshaklı, Ilgın, Beyşehir ve Niğde taraflarında oturan Moğol toplulukları da Karamanoğulları’nın idaresine girmişlerdir.
Timur, Türkmenleşmiş olan bu Moğollar’ın çoğunu Türkistan’a geri götürmüştür.
Anadolu’da kalanlar arasında Samagar ve Celâyir gibi Moğol beylerine mensup oymaklar da vardır.
Karamanlı hizmetinde Memlük kaynaklarında Tarsus Türkmenleri olarak geçen Varsaklar’ın yanı sıra Koştemür, Kosunlu, Urunguş gibi adlarını bağlı oldukları beylerden alan bazı oymaklar da bulunmaktaydı.
Karamanlı tarihçisi Şikârî’ye göre günümüzdeki Azerbaycan ve Arrân’da oturmakta olan Karamanlılar’ın ataları, Moğol istilâsı üzerine Sivas yöresine gelmişlerdi.
Baba İshak’ın isyanına katıldıktan sonra Ermenek ve Mut yöresine yerleşmişlerdir.
Bu yöre ile Silifke, Gülnar ve Anamur bölgesi, Birinci Alâeddin Keykubad zamanında, 1225 yılında Kamerüddin Bey tarafından ele geçirilmiştir.
Selçuklular’ın Moğollar karşısında 1256 yılında Aksaray civarında ikinci defa mağlûp olması sonrasında ülke, ikinci İzzeddin Keykâvus ile Dördüncü Kılıcarslan arasında taksim edildi.
İki kardeş arasındaki taht mücadeleleri, sınır bölgelerinde yaşayan Türkmenler’e kayda değer bir özgürlük ve önem kazandırmış, beyliğe adını veren Karaman Bey de bu durumdan yararlanarak beyliğin temellerini atmıştır
Bir çok tarihçiye göre beyliğin ortaya çıkışı 1256 yılıdır. Karaman Bey’in dedesi Oğuz beylerinden Sâdeddin Bey, babası da Nûre Sûfî diye anılan Nûreddin Bey’dir.
Siyasetten hoşlanmayan Nûreddin Bey, Baba İlyas’a biat ederek onun müridi olmuş ve başında bulunduğu topluluğun idaresini oğlu Karaman’a bırakmış, kendisi inzivaya çekilmiştir.
Türbesi Mut’un Sinanlı bucağındaki Değirmenlik denilen yayladadır.
Anadolu Selçuklu Sultanı Dördüncü Kılıcarslan 1261 yılında tek başına tahta geçince, Karaman’a beylik vermiş, kardeşi Bunsuz’u da emîr tayin etmiştir.
Böylece Sultan, önemli makamlar vererek onları devlet hizmetine almış, böylece Karaman Bey’in hadise çıkarmayacağını ve Selçuklu sınırlarını Ermeniler’e karşı koruyacağını düşünmüştü.