Zaman Mekan Televizyonunun İstanbul stüdyolarından bizi izleyen herkesi selamlıyorum. Asya Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanlarının katkılarıyla senaryosu hazırlanan fantastik tarih programı Zaman Yolcusu Zamira başlıyor.
İlkçağ muhabirlerimizden Defne Demeter milattan önce 530 yılı ortalarında Sakaların kadın hükümdarı Tomris’in otağının hemen önünde bizi bekliyor.
Sevgili Defne, bize Sakalarla Persler arasında uzun yıllardır süre gelen gerilime zirve yaptıracak bir gelişmeyi izleyicilerimizle paylaşacak.
Ayrıntıları öğrenmek için biz kendisine bağlanmaya çalışırken Zaman Mekân Makinesi ekranlarından bizi izleyenlere teşekkür ediyor ve kanalımıza abone olmalarını rica ediyoruz.
***
Sevgili Defne, bir önceki bağlantımızda Pers kökenli Ahamenişlilerin imparatoru Büyük Kiros’un Saka Kraliçesi Tomris’e yaptığı evlilik teklifinin kabul edilmediğini söylemiştin. Aynı yayında bunun iki ülke arasındaki çatışmaların şiddetlenmesini beklediğini anlatmıştın. Bu haberin yer aldığı içeriğin linki açıklamalar bölümünde yer alıyor. İzleyicilerimiz tıklayıp bulabilirler. İzlemekte olduğunuz bugünkü yayınımıza bağlanırken bize geçtiğin özet bilgiden anladığımız kadarıyla bu öngöründe haklı çıkmakla kalmadın, aynı zamanda çatışmaların zirve yapmasına yol açacak bir gelişmeden söz ettin. İzleyicilerimiz merakla bekliyor, orada neler oluyor? Bize anlatır mısın?
Herkese merhaba, takvimler milattan önce 530’u gösteriyor. Asya bozkırlarında kanlı bir kavganın tam ortasındayken gün içinde gelen şok bir haberle sarsıldık. İskitlerin doğu kolu Sakaların Masaget boyunun lideri Kraliçe Tomris’in oğlu Spargapis’in zehirlenerek öldürüldüğü bilgisi bütün bozkırda deprem etkisi yarattı.
Bildiğim kadarıyla Spargapis Kraliçe’nin tek oğlu ve Sakaların veliahtıydı. Bu cinayet tarihin akışını etkileyecek gibi görünüyor. Spargapis’i kim zehirledi, cinayeti kimler nasıl işledi, konuyu hızlıca özetler misin?
Spargapis genç ve yetenekli bir lider adayı olarak biliniyor. Aynı zamanda Sakaların yıllardır Perslere kök söktüren vurkaç saldırıları konusunda bir taktik deha olarak kabul ediliyor. Puslu dağlarda sis bulutları içinde gizlenen ve beklenmedik bir anda ortaya çıkarak Pers ordusuna yıkıcı saldırılar yapan Saka avcı birliklerinin komutanıydı. Ancak genç Saka komutanının vurkaç taktiklerine karşı geliştirilen bir tuzakla öldürüldüğü belirtiliyor. Gelen haberlere bakılırsa Pers ordusunun arkasına sızan Spargapis ve akıncıları, Büyük Kiros’un otağına gece çökerken şok bir baskın yapmışlar. Büyük Kiros, tehlikeyi fark edince otağın etrafındaki koruma birliği ile birlikte kaçmayı başarmış. Genç Saka prensi, otağa girdiğinde Kiros için kurulan zengin sofra ve haremindeki kadınlarla karşılaşmış. Gece karanlığında düşmanı takip etmenin riskli olacağını düşünerek askerlerine otağın etrafında Kiros’un koruma birliklerinden kalan çadırları yağmalamalarını söylemiş. Kendisi de Kiros için kurulan sofraya oturmuş, bolca şarap içmiş ve et yemeklerinden yemiş.
Buraya kadar herşey Saka prensi için bir başarı öyküsü gibi görünüyor. Doğrusu bizler de izleyicilerimiz gibi sürecin nasıl tersine döndüğünü merak ediyor.
Açıkçası bütün bu anlattıklarımın genç Saka veliahtı için kurulmuş bir tuzak olduğu ancak sabah cesedinin bulunmasıyla ortaya çıktı. Spargapis’in vurkaç taktiklerini çözen Persler, onun dolaştığını tespit ettikleri bölgeye sahte bir İmparator otağı ve zayıf bir koruma birliği bırakarak onu tuzağa çekmişler. Otağın içine bırakılan lezzetli yemekler, şaraplar ve güzel kadınların hepsi tuzağın bir parçasıymış. Sabah otağa giren askerler, zehirli şaraptan içen ve zehirli yemeklerden yiyen prens Spargapis’le birlikte herşeyden habersiz aynı sofraya oturan harem kadınların cesetlerini bulmuşlar.
Bu gerçekten korkunç bir tuzak olmuş. Peki Prens Spargapis’in ölüm haberi Saka Kraliçesi Tomris tarafından nasıl karşılandı?
Spargapis, Kiros tarafından öldürülen Tomris’in ilk yakını değil. Saka Hükümdarı olan Tomris’in kocası Rüstem de Perslerle savaşırken hayatını kaybetmişti. Kocasından sonra oğlunu kaybeden Tomris’in oğlunun ölümüne üzüldüğü kadar tuzak kurulup zehirlenerek öldürülmesine öfkelendiği belirtiliyor. Olayı haber aldıktan sonra Kiros’a bir mektup yazan Tomris’in şu satırları düşmanına gönderdiği belirtiliyor: Kana susamış Kiros! Sen oğlumu mertlikle değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki seni kanla doyuracağım!
Çok sert bir mesaj olmuş gerçekten. Peki iki ülke arasındaki ilişkileri uzun süredir takip eden ve bölgeyi iyi tanıyan bir savaş muhabiri olarak bundan sonra neler olacağını ön görüyorsun?
Açıkçası Kraliçe Tomris, üst üste yaşadığı acılardan sonra oldukça güç durumda kalmış durumda. Bu sert coğrafyada kadın hükümdar olmak zaten hiç kolay değil. Kaldı ki uzun yıllardır süren Pers saldırıları nedeniyle bölgede yaşayan her Saka çadırından en az bir kişi ölmüş durumda. Bazı Saka beylerinin Tomris’in Kiros’un evlilik teklifini kabul etmeyerek belayı çağırdığını düşünüyor. Bu şartlar altında vurkaç saldırılarıyla Perslerle baş etmesi mümkün görünmüyor. Tek çaresi ordusunu toplayıp bir meydan savaşı ile Kiros’a karşı son kozunu oynamak olduğunu zannediyorum.
Evet sevgili Defne, bundan sonraki dönemde neler olacak, bunu yine senden öğrenmeye devam edeceğiz. Sana teşekkür ediyorum.
Değerli izleyiciler, zaman mekan tv İstanbul stüdyolarından bugünkü haber bültenimizin sonuna geldik. Ayrılırken kanalımıza abone olmanızı rica ediyor, bizi izlediğiniz için teşekkür ediyoruz.