Milattan önce sekizinci yüzyıldan itibaren varlıklarına dair işaretler bulunan Sakalar, İran, Bizans ve Çin kayıtlarında açıkça yer almaktadır.
Bugün Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan’ın güneyindeki geniş topraklarda göçebe ve savaşçı bir topluluk olarak ortaya çıkan Sakalar’ın en güçlü boyu Massagetler’di.
Nitekim Massaget sözcüğünün kelime anlamı olarak Büyük Saka olduğu düşünülmektedir.
Kalabalık ve savaşçı bir boy olan Massagetler, çevresindeki diğer boylar tarafından lider kabul ediliyordu.
Dünya tarihinin bilinen ilk kadın hükümdarı olan Tomris’in de Massagetlerden geldiği var sayılmaktadır.
Ayrıca Türk destanlarında sözü geçen Alper Tunga’nın Massagetlere mensup olabileceği kabul edilir.
Aralarında zayıf bağlar olan bir Bozkır Federasyonu olarak tanımlayabileceğimiz Sakalar, Asya’nın ortasında oldukça zorlu bir coğrafyada konar göçer bir yaşam sürdürüyordu.
Bu zorlu koşullarda boylar arasında çıkan şiddetli çatışmaların Sakaların en güçlü boyu Massagetlerin baskısından kaçan bazı Saka boylarının Hazar Denizinin kuzeyinden Kafkasya’nın batısına doğru göç ettikleri ve tarihte İskitler diye anılan kavmin ortaya çıkmasına vesile oldukları tahmin ediliyor.
Massagetlerin kendi aralarında Turani bir dil konuştukları, ancak yakın ilişkiler kurdukları Persler ile anlaşabilmek için seçkin sınıfın ikinci dil olarak eski Farsça bildikleri düşünülüyor.