Öykümüz Eskişehir yakınlarındaki bir Türk köyüne genç bir bey oğlu Osman’ın gelmesiyle başlıyor.
Osman’ın babası Ertuğrul Bey, Selçuklular tarafından Bizans sınırına yerleştirilmiş Türk aşiretlerinin başına uç beyi olarak gönderilmiş güçlü bir isimdi.
Selçuklular dağılma sürecine girdikçe bağımsız gibi hareket etmeye başlayan Ertuğrul Bey’in bölgedeki Türkler üzerinde tesiri vardı.
Henüz oldukça genç olsa da gelecekte Ertuğrul Bey’in yerine geçeceği için Osman Bey’in de bölgede etkisi oldukça fazlaydı.
İt burnu köyü, Ertuğrul Bey gibi yörük kökenli değildi. Burada yaklaşık 200 yıl önce yöreye gelmiş ve yörüklükten vazgeçmiş, yerleşik düzene geçmiş Türkler oturuyordu.
Köyde konaklayan Osman, sıradan bir köylü kızıyla karşılaşır ve olağanüstü güzelliğinden etkilenir. Kim olduğunu sorunca isminin Malhun olduğunu öğrenir.
Genç kıza âşık olan Osman hemen görücü gönderip istetir. Ancak bey oğlu bile olsa genç kızın arzusu ve kararı önemlidir. Malhun, fakir bir köylü kızının bir bey oğlu ile evlenmesi halinde mutlu olamayacağını düşünmektedir.
Güzel kız, Osman Bey’in kendisiyle gönül eğlendirmek istediğinden şüphelenmektedir. Düşüncelerini ailesiyle paylaşınca babası görücülere kusura bakmayın diyerek geri çevirir.
Osman Bey, üzülse de güzel kızdan vazgeçmemiştir.
İt burnu köyünün bağlı olduğu Eskişehir kalesini gider. Burada Bizanslıların atadığı bir tekfur bulunmaktadır. Eskişehir Tekfuru, her ne kadar Bizans İmparatoruna bağlı olsa da dağlık bölgelere hakim olan Ertuğrul Bey ile iyi geçinme mecburiyeti hissetmektedir.
Osman Bey’in niyeti, Malhun’un ikna edilmesi için tekfurdan yardım istemektir. Ancak içki masasında Eskişehir Tekfurunun dili çözülür. Tekfurun da genç kızda gönlü vardır. Üstelik onun niyeti kızı istemek değil köy asker gönderip zorla alıkoymaktır.
Durumu anlayan Osman Bey, elini çabul tutmaya karar verir ve adamlarıyla köye yaklaşır. İlk fırsatta Malhun kızı kaçırarak dağa kaldırır.
Ancak genç kıza zorla sahip olmak yerine güvenli bir yere götürüp koruma altına alır.
Malhun’un kimliği belirsiz birileri tarafından kaçırıldığını öğrenen Eskişehir Tekfuru İt burnu köyünü basar. Kızın babası ve yakınlarına işkence yaparak kızın başına ne geldiğini öğrenmeye çalışır. Fakat kızı kimin kaçırdığını kimse bilmemektedir.
Çaresiz köyden ayrılan tekfur, Eskişehir kalesine döner.
Bu arada olan biteni öğrenen Osman Bey, adamlarını göndererek kızın ailesini köyden alır ve kızlarıyla buluşturur.
Osman Bey, Malhun’un babasıyla konuşur ve kendilerine kimsenin ilişemeyeceğini söyleyerek kendi koruması altında özgürce yaşayabileceklerinin teminatını verir.
Malhun, Osman Bey’in kendisini korumak için kaçırdığından emin olmuştur ve niyetinin kötü olmadığını anlamıştır.
Zamanla gönlü Osman Bey’e akan genç kız onunla evlenmeyi kabul eder. Gelecekte Orhan Bey’in annesi olan Malhun kız, büyük Osmanlı hanedanının ilk kadını olarak tarihe geçecekti.
