Maalesef bu benim de çok yakından tanıyıp haşır neşir olduğum ve değiştirmeyi başaramadığım bu tip insanlar madden ve manen vede esas olarak mental olarak kendilerine zarar verdiklerinin farkında değildirler. Kin tutmak ile, genelde, onlar onurlarını haysiyetlerini koruduklarına inanırlar ama onurlarının kırıldığını saygı görmediklerini ve arkadaş ve dostlarını birer birer kaybettiklerini fark etmezler vede değişmeden kendi kuytularında yasamaya devam ederler.
Kin tutmak, size haksızlık eden birine karşı öfke veya kırgınlık duygularından kurtulamadığınızda ortaya çıkar. Bu, gerçekte olan bir şeye veya algılanan bir tehdide veya size karşı yapılan bir eyleme yanıt olarak olabilir. Birinin sizi incittiğini hissettiğinizde, bunu hemen atlatmak zordur - ya da hiç.
Lakin, Kin tutmak duygusal ve fiziksel sağlığınıza zarar verebilir. Kin, sizi daha kötümser yapabilir: 2014 yılında yapılan bir araştırmada, kin besleyen katılımcılar nefes-kondisyon testini tamamlamakta daha fazla zorluk yaşadılar çünkü dağ tepelerini kin bırakanlara kıyasla daha dik olarak değerlendirdiler.
Şu anda kaçınız birine karşı kin besliyor? Yani geçmişteki bir hakaret veya yaralanmadan kaynaklanan sürekli bir kötü niyet veya kırgınlık duygunuz hala devam ediyormu?
Öyle ise unutmayın, birisi sizi incittiğinde sizin üzerinizde kontrolü ele geçirirler, eğer onu affetmezseniz güç onlarda kalır. Onları affedin ve onları affettikten sonra kendinizi affedin (Perry, 2005).
Hayat tamamen büyümekten ibarettir. Olgunlaşmak ve hatalardan ders çıkarmak. Kolay affeder, kolay bırakır, kolay unutur olmalıyız. Evet, zor ama büyümek için asla kin tutmamayı öğrenmemiz gerektiğine inanıyorum.
Kininizi bırakmayı veya size haksızlık eden birini affetmeyi öğrenmek, yapılması en zor şeylerden biri olabilir. Bununla birlikte, unutmak ve bağışlamayı kabul etmek, daha sağlıklı ilişkilere, daha az strese, daha iyi kalp sağlığına ve genel olarak daha yüksek bir refah düzeyine giden yolu açabilir.
Hemen hemen herkes başkalarının sözlerinden veya eylemlerinden dolayı incinmiştir. Örneğin birisi size karşı saygısız bir davranışta bulundu, iş arkadaşınız işinizi baltaladı ya da kardeşiniz veya akrabanız ile parasal sorunlarınız oldu. Bu lezyonlar sizde kalıcı ıstırap, sıkıntı ve intikam alma ihtiyacı duygusu bırakabilir. Bu olumsuz duygu ve düşüncelere tutunmak külfetli olabilir. Depresyona veya kaygıya kapılabilirsiniz. Öfkenizi ve kırgınlığınızı yeni ilişkilere taşıyabilirsiniz. Sonuç olarak, kendinizi gelecekteki özlemlerden alıkoyarsınız. Kin tutmak yalnızca kendinizi sabote etmeye hazırlamaktır.
Kin, misillemeyi haklı çıkaracak kadar güçlü bir kızgınlıktır. İnsanlar başka biri yüzünden ağır bir şekilde incindiğinde, bir süreliğine kızgınlıklarını bırakmazlar ve kişiyi unutmak ya da affetmek yerine, onlara karşı tutunmaya devam ederler, “The Mental Health Effects of Holding a Grudge” By Sarah Vanbuskirk.
ABD’de ülke çapında yapılan bir ankette insanların yüzde 94'ü affetmenin önemli olduğunu söyledi. Ancak yüzde 48'i genellikle affetmeye çalıştıklarını söyledi.
Araştırmalar kadınların erkeklere göre daha uzun süre kin tuttuğunu ortaya koyuyor. Bu, tüm kadınlar için tutarlı olduğu anlamına gelmez, ancak genel olarak kadınların eğilimini yansıtır.
Ayni araştırmada, ortalama olarak, yetişkinlerin kin beslediği en uzun süre beş yıl; ancak yüzde 15'i kinini 11 yıl veya daha uzun süre sürdürdü. Yaklaşık üçte biri, devam eden kavgaların doğrudan bir sonucu olarak akıl sağlığının bozulduğunu itiraf etti; bu da üçte birinden fazlasının neden kin beslediği için pişmanlık duyduğunu kısmen açıklayabilir, (Kibin Magazine).
Bazı insanlar geçmişi unutamadıkları, insanların değiştiğini ve affedilmeleri gerektiğini kabul etmedikleri için kin beslerler. Affetmenin önemli olduğunu söyleyelim. Mesela iki kez Oscar ve Akademi Ödülü sahibi Ben Affleck, kin beslemeyin diyor. “Kin tutmamaya karar vermek, affetmenin gücünü gösterir. Affetmek gerçek rahatlıktır, sizi özgür kılar. Affetmeyi öğrendiğinizde, kişisel gelişiminiz için toksik olan kırgınlık, kin ve öfkeden kurtulursunuz. "Öfkeye ve kızgınlığa tutunmak, zehir içip diğer kişinin ölmesini beklemek gibidir", Saint Augustine.
Kinlere tutunduğumuzda ve kendimize affetme armağanına izin vermediğimizde, incinmemizin ve acımızın kaynağına bağlı kalırız. Affetmemeyi seçtiğiniz kişi, kelimenin tam anlamıyla tam anlamı ile söylemek gerekirse kafanızda kira ödemeden yaşıyor. Bu kişi yaratıcı enerjinizi zapt ediyor, kararlarınızı etkiliyor ve sevdiğiniz insanlarla olan ilişkilerinizi mahvediyor." Dolayısı ile uzlaşma yapmalımıyız?
Uzlaşma kademesinde dikkate alınacak noktalar, mesela affetmek uzlaşmayı garanti eder mi?
Eğer incitici olay, ilişkisine değer verdiğiniz biriyle ilgiliyse, affetmek uzlaşmaya yol açabilir. Ancak durum her zaman böyle değildir.
Suçlu ölmüşse veya sizinle iletişim kurmak istemiyorsa uzlaşma mümkün olmayabilir. Diğer durumlarda uzlaşma uygun olmayabilir. Uzlaşma olmasa bile, yine de affetmek mümkündür.
Ya affettiğiniz kişi değişmezse?
Başka bir kişinin değişmesini sağlamak affetmenin amacı değildir. Burada ve şimdi neyi kontrol edebileceğinize odaklanmakla ilgilidir. Bağışlamanın size huzur, mutluluk, duygusal ve ruhsal iyileşme getirerek hayatınızı nasıl değiştirebileceği çok daha önemli ve çok daha düşünülmesi gereken. Affetmek, diğer kişinin hayatınızda sahip olmaya devam ettiği gücü ortadan kaldırabilir.
Ya affedilmeye ihtiyacı olan kişi bensem?
İlk adım, yaptığınız yanlışları ve bunların başkalarını nasıl etkilediğini dürüstçe değerlendirmek ve kabul etmektir. Kendinizi çok sert bir şekilde yargılamaktan kaçının.
Söylediğiniz veya yaptığınız bir şey için gerçekten üzgünseniz ve affedilmek istiyorsanız, zarar verdiğiniz kişilerle iletişime geçmeyi düşünün. Samimi üzüntünüzden veya pişmanlığınızdan bahsedin. Bahane üretmeden af dileyin.
Kimseyi sizi affetmeye zorlayamazsınız. Diğerlerinin de kendi zamanlarında bağışlamaya geçmeleri gerekiyor. Unutmayın, affetmek bir süreçtir. Ne olursa olsun, iç huzurunuz için başkalarına şefkat, empati ve saygıyla davranmaya kararlı olun.