1914’te başlayan I. Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti’ni büyük bir mücadeleye sürükledi. İtilaf Devletleri, Osmanlı’yı saf dışı bırakmak, haritadan silmek ve müttefikleri Rusya’ya doğrudan yardım götürmek amacıyla Çanakkale Boğazı’nı geçmeyi planladılar. Ancak hesap etmedikleri bir şey vardı: Türk askerinin vatan aşkı ve direniş azmi.
18 Mart 1915’te İtilaf Donanması, Çanakkale Boğazı’na saldırdı. Ancak Türk topçusunun ve mayınların etkisiyle ağır kayıplar verdiler. Denizden geçemeyeceklerini anlayan düşman kuvvetleri, 25 Nisan 1915’te Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaptı. İşte burada, Türk askerinin efsaneleşen direnişi başladı. Mehmetçik, açlık, susuzluk ve ağır koşullar altında bile siperlerinden bir adım geri atmadı. Mustafa Kemal’in “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” sözleri, Çanakkale ruhunun en güçlü ifadesidir.
Çanakkale Savaşı, sadece Türk milletine değil, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, Fransa ve daha birçok ülkeye de büyük kayıplar verdirdi. 250.000 Türk evladı olmak üzere toplam 500.000’i aşkın insan bu topraklarda hayatını kaybetti. Türk milleti, gencecik evlatlarını, vatan uğruna şehit vermekten çekinmedi. Çanakkale’de şehit düşen askerler sadece silah tutanlar değil, cepheye mühimmat taşıyan kadınlar, hastanelerde yaralıları tedavi eden hemşireler ve geri planda dua eden analardı.
Bu zafer, Osmanlı için büyük bir moral kaynağı olsa da imparatorluğu kurtarmaya yetmedi. Ancak Çanakkale ruhu, milletin özgürlüğe olan inancını pekiştirdi. Mustafa Kemal Atatürk bu savaşla görmüştür ki en kuvvetli ordular bile yenile bilinir. Bu düşünce ile çekinmeden Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini ateşleyip başlatmıştır.
Çanakkale Zaferi, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık karakterinin en somut göstergesidir. Burada verilen mücadele, Kurtuluş Savaşı’na ilham kaynağı olmuş ve “Çanakkale geçilmez” sözü, milletin hafızasına kazınmıştır.
Bugün, Çanakkale’de hayatını kaybeden binlerce askeri saygı ve minnetle anıyoruz. Onların fedakârlıkları sayesinde bu topraklarda özgürce yaşıyoruz. Çanakkale Zaferi, sadece bir tarih sayfası değil, her Türk gencinin yüreğinde taşıması gereken bir mirastır. 109 yıl sonra bile onların cesareti, vatan sevgisi ve fedakârlığı bizlere ilham vermeye devam ediyor. Ne mutlu ki o gün Çanakkale’yi geçilmez kılan bir milletin torunlarıyız! Emin Erman, 17 Mart 2025.