Antik Yunan, Roma ve Japonya’da Pedofili
Bir müddet önce Roma imparatoru Hadrian ile sevgilisi Antionous hakkında “Kayıp Aşk” konulu bir yazı yazmıştım. Okuyucularımdan aldığım mesajlar üzerine bugünde Antik Yunan’da ve Roma’daki hayat tarzları üzerine yazmaya ve sizleri bir miktarda olsa bilgilendirmeye çalışacağım.

Lakin, bu yazıyı okumaya başlamadan once siz okuyucularımı önyargılar’dan uzak tutmak için bir iki noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Seks, tıpkı din, ekonomi, mimarlık veya tıp gibi tarihsel araştırmaların meşru bir konusu olarak görülmelidir. Antik eşcinselliğede modern önyargılar olmadan yaklaşılmalıdır. Seks bu gün oldugu gibi antik çağlardada hayatın çok önemli bir parçasıydı: doğumdan ölüme ve inanlar için yeniden doğuşa kadar. O kadarki çok Tanrılı kültürlerde, Tanrıların kendileri de çiftleşebilecek kadar dünyeviydi. Cinsel arzu, tanrıların, insanların ve doğadaki diğer tüm canlı varlıkların devamlılığını sağlayan ilahi bir güç olarak görülüyordu. Bu yazımızda Eski Yunanistan, Roma ve Japonya’da evlilik, fuhuş ve eşcinselliğin nasıl görüldüğünü ve hayatın toplumda nasıl yaygın bir parçası olduğunu inceleyeceğiz.

 

Sodomi veya Pedofili, yetişkin bir erkek ile bir erkek çocuk arasındaki cinsel ilişkidir. Bu, Antik Yunan ve Roma'da (Antik tarih, MÖ 3000 – MS 500 dönemini kapsar) ve Meiji Öncesi Japonya gibi dünyanın başka yerlerindede sosyal olarak kabul edilen bir uygulamaydı.

 

Antik Yunan'da oğlancılık, yetişkin bir erkek (erastes) ile genellikle ergenlik çağındaki daha genç bir erkek (eromenos) arasında sosyal olarak kabul edilen romantik bir ilişkiydi. Sosyal açıdan güçlü ve sosyal açıdan daha az güçlü bir partner arasındaki bu yaş farkı, hem heteroseksüel hem de eşcinsel ilişkilerde o antik dönemlerin karakteristik özelliğiydi.

 

Bu dönemlerde, özgür erkekler için, kadınlar ve pürüzsüz erkekler (tipik olarak 12-18 yaş arası erkek çocuklar) arzu edilen nesneler olarak görülüyordu, kıllı erkekler ise istenmeyen nesneler olarak görülüyordu, dolayısıyla erkek ve kızların seks nesneleri olarak göreceli değerleri daimi bir konuydu. aktif partner (sosyal açıdan güçlü olan) nüfuz ediciydi ve dolayısıyla erkeksiydi, pasif partner (Sosyal açıdan güçsüz) nüfuz edilendi ve dolayısıyla kadın veya kadınsıydı.

 

Bu dönemlerin Yunan kültürü üzerinde oğlancılık etkisi o kadar yaygındı ki, buna "vatandaşlar arasındaki özgür ilişkiler için temel kültürel model" adı verildi [1]. Bu uygulama, bazı sosyal gruplar tarafından kaygılarla ve onaylamamayla karşılandı [2].

 

Isparta gibi bazı Yunan şehirlerinde pederastik ilişkiler açıkça kabul ediliyordu; Atina gibi diğer yerlerde, bu tür ilişkileri sınırlayan yasalar çıkarıldı, ancak bunların tüm örnekleri açıkça yasaklanamadı.[3]

 

Sokrates, bu tür uygulamaları daha fazla sınırlama olmaksızın kınadı; ancak Platon yazılarında oğlancılığı kadın sevgisine kıyasla daha üstün bir sevgi biçimi olarak değerlendirmiştir [3].

 

Enid Bloch, "herhangi bir Yunan erkeğinin başına gelebilecek en utanç verici şeyin başka bir erkeğin penetrasyonu olması" nedeniyle, bu ilişkilerdeki pek çok Yunan erkek çocuğunun sosyal gelenekleri ihlal ettiklerini bilerek travma geçirmiş olabileceğini savunuyordu.

 

Eşcinsel davranışlar Roma'da yalnızca doğası gereği eşit olmayan bir ilişki içinde kabul ediliyordu; erkek Romalı vatandaşlar, aktif, nüfuz edici yani penetrative rolü üstlendikleri sürece erkekliklerini korudular. Uygun erkek cinsel partner ise, neredeyse her zaman Romalı olmayan bir fakir bir fahişe veya köleydi [4].

 

Arkaik ve klasik Yunanistan'da pedofili, özgür doğmuş erkekler arasındaki resmi bir sosyal ilişkiydi.  Bağlamından çıkarılıp fethedilen bir halkın lüks ürünü (çocuk yaşta oğlanlar) olarak yeniden şekillendirilen oğlancılık, tahakküm ve sömürüye dayalı rolleri ifade etmeye başladı. Kölelere sıklıkla ve etnik kökenleri ne olursa olsun bazende fahişelere Yunanca isimler veriliyordu, mesela şair Martial'ın ilgi duyduğu oğlanların (pueri) Yunanca isimleri vardır [5].

 

Roma’da bir kişinin başka bir erkeğe yönelik cinsel çekiciliğini yönetme konusundaki disiplin eksikliği, bir erkeğin "Romalılığını" tehdit ediyordu ve bu nedenle bu kişiler "Doğulu" veya "Yunan" olarak küçümsenebiliniyordu. Bu bir Roma’li için utanç verici bir sosyal durum idi.

 

Bundan dolayı, Yunan modellerinin geleneksel Roma sosyal kodlarını (mos maiorum) "bozabileceği" korkusu, özgür doğmuş erkekler arasındaki eşcinsel ilişkilerin bazı yönlerini düzenlemeye ve Romalı gençleri Yunanlıları taklit eden yaşlı erkeklerden korumaya çalışan, belirsiz bir şekilde belgelenmiş bir yasayı (Lex Scantinia) tetiklemiş ve Antik Roma’da oğlancılık gelenekleri yasaları çıkartılmıştı [5].

 

İlahiyatçı Edith Humphrey, "eşcinselliğe ilişkin Greko-Romen 'ideali'nin, çocuklara değil, genç bir kadınla evlendirilecek yaştaki genç (ergen) erkeklere yönelik erotik sevgiyi gerektirdiğini ve sıklıkla daha olgun olanın" yorumunu yaptı, erkek partnerinden sadece biraz daha yaşlıydı"[6].

 

Meiji Öncesi Japonya

Japonya'da Meiji Restorasyonu öncesinde oğlancılık, farklı toplumsal bağlamlarda benzer biçimlerde mevcuttu. Budist manastırları, samuray çevreleri ve kabuki tiyatrolarıyla ilgili anlatımların tümü, genellikle ergenlik çağındaki veya ergenlik öncesi erkek çocuklarla (bazen wakashū olarak sınıflandırılır) yaşlı erkek akıl hocası figürleri arasındaki ilişkilerin varlığına dikkat çekti. Bu ilişkilerin sanat ve edebiyatı yaygındı; belki de en tanınmış koleksiyon, ukiyo-zōshi şairi Ihara Saikaku'nun Erkek Aşkının Büyük Aynası'ydı [7].

 

Modern görünüm:

Bugün çoğu ülkede, yerel rıza yaşı, bir kişinin cinsel eylemlere rıza göstermeye yasal olarak yetkili olup olmadığını ve bu tür bir temasın çocuklara yönelik cinsel istismar mı yoksa yasal tecavüz mü olduğunu belirler. Reşit olmayan biriyle cinsel faaliyette bulunan bir yetişkin, reşit olmayan kişinin yaşı ve katlanabileceği psikolojik ve fiziksel zarar da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle yetkililer tarafından istismarcı olarak kabul edilir ve kanunlar nezdinde ceza verilir. Istismarcılar için her ülkede yeterli yasalar var ama uygulamalarda maalesef bozukluk yaşanabiliniyor. Prof. Dr. Selim Özkök’e göre (2014)Turkiye’de tespit edilen cinsel istismar oranı kız çocuklar da her 3 kız çocuğundan biri, erkek çocuklar da ise 5 erkek çocuğundan biri.

 

1)            C.D.C. Reeve, Plato on Love: Lysis, Symposium, Phaedrus, Alcibiades with Selections from Republic and Laws (Hackett, 2006.

2)            Nissinen, Homoeroticism in the Biblical World, p. 57; William Armstrong Percy III, "Reconsiderations about Greek Homosexualities," .s

3)            Dawson, Cities of the Gods, p. 193. See also George Boys-Stones, "Eros in Government: Zeno and the Virtuous City," Classical Quarterly 48 (1998),

4)            King, Helen, "Sowing the Field: Greek and Roman Sexology", in Sexual Knowledge, Sexual Science: The History of Attitudes to Sexuality (Cambridge University Press, 1994), p. 30.

5)            Pollini, John, "The Warren Cup: Homoerotic Love and Symposial Rhetoric in Silver", in Art Bulletin 81.1 (1999).

6)            Humphrey, Edith M. "How Is Homosexuality Understood in Scripture, Tradition, and in Contemporary Theology?". AugustineCollege.org. Dialogue on Same-Sex Unions. Archived from the original on 30 June 2002. Retrieved 28 October 2008.

7)            Schmidt-Hori, Sachi (2021). TALES OF IDOLIZED BOYS: MALE-MALE LOVE IN MEDIEVAL JAPANESE BUDDHIST NARRATIVES. University of Hawaii Press. ISBN 9780824886790.