İngiltere'nin İstanbul'u işgal etmeye devam etmemesinin birkaç önemli sebebi vardır. Bu, I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Kurtuluş Savaşı'nın gelişimi ile doğrudan ilgilidir. İşte bu durumu etkileyen başlıca faktörler:
1. Kurtuluş Savaşı'nın Başarısı
• 1919 yılında başlayan Kurtuluş Savaşı, özellikle Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde büyüyen bir ulusal direniş hareketi haline geldi. Türk halkının ve ordusunun direnişi karşısında Yunan ordusunun Sakarya ve Dumlupınar savaşlarında yenilmesi, Batılı güçler üzerinde ciddi bir etki bıraktı. Bu durum, işgalci güçlerin Anadolu'daki varlıklarını sürdüremeyeceklerini gösterdi.
• Ayrıca, Anadolu'daki bu başarılar, İngiliz kamuoyunda ve hükümetinde işgalin maliyetini ve faydalarını sorgulayan seslerin yükselmesine neden oldu.
2. Lojistik ve Ekonomik Zorluklar
• Bir şehri işgal etmek ve bu işgali uzun süre devam ettirmek, ciddi lojistik ve mali kaynak gerektirir. İngiltere, I. Dünya Savaşı'ndan zaten büyük ekonomik zararlarla çıkmıştı. Savaşın sonrasında İngiltere, işgalin uzun vadede ekonomik olarak sürdürülemez olduğuna karar verdi.
• Osmanlı'nın başkenti İstanbul, stratejik bir öneme sahip olmasına rağmen, İngilizlerin asıl önceliği Orta Doğu’daki enerji kaynakları ve Hindistan'a giden ticaret yollarıydı. Bu nedenle, İstanbul’u elde tutmanın askeri ya da stratejik bir zorunluluk olmadığı sonucuna varıldı.
3. Diplomatik Baskılar ve Lozan Antlaşması
• 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması, Osmanlı topraklarını Batılı güçler arasında bölüştürmeye yönelik bir girişimdi. Ancak bu antlaşma Türk halkı tarafından reddedildi ve Kurtuluş Savaşı’nın ardından geçerliliğini yitirdi.
• 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye'nin ulusal bağımsızlığını tanıyan bir barış anlaşması oldu. Bu antlaşmayla birlikte Batılı işgal güçleri İstanbul ve diğer işgal ettikleri bölgelerden çekilmek zorunda kaldılar.
• İngiltere, Fransa ve diğer Batılı devletler arasında, Türkiye ile yeni bir çatışma çıkarmak yerine diplomatik çözümler üretme eğilimi arttı.
4. Rusya'nın Rolü ve Sovyet Tehditi
• O dönemde İngiltere’nin İstanbul’da kalmaya devam etmesi, Sovyetler Birliği'ni tedirgin ediyordu. İngiltere'nin, İstanbul ve Boğazlar üzerinde kalıcı bir kontrol sağlaması Sovyetler ile olası bir çatışmayı tetikleyebilirdi. İngiltere, Sovyetler Birliği ile yeni bir cephede savaşmak istemiyordu. Ayrıca Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında gelişen iyi ilişkiler, İngiltere’yi İstanbul’dan çekilmeye zorlayan unsurlardan biri oldu.
5. İç ve Dış Politika Dengeleri
• İngiltere'nin işgal politikasına karşı hem iç politikada hem de dış politikada baskılar arttı. İngiliz kamuoyunda savaş yorgunluğu ve hükümetin daha fazla askeri müdahaleden kaçınma isteği öne çıkıyordu.
• Ayrıca, Fransa gibi müttefikler de İstanbul’daki İngiliz varlığından rahatsızlık duyuyorlardı. İstanbul’un stratejik önemine rağmen, işgalin daha fazla sürdürülmesinin diplomatik açıdan sorunlara yol açacağı düşünüldü.
Sonuç
İngiltere'nin İstanbul'u işgal etmeye devam etmemesinin temel nedenleri, Türkiye’nin ulusal direnişi, işgalin maliyetli olması, İngiliz kamuoyunun işgale karşı negatif olması, diplomatik çözümlerin ön plana çıkması ve Sovyet tehdidinin İngiltere’yi yeni bir savaşa girmeme konusunda temkinli hale getirmesidir. Bu faktörler, İstanbul'un İngiliz işgalinden kurtulmasını ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını mümkün kılan sürecin bir parçası olarak öne çıkmaktadır.
İstanbul işgalden kurtulmasının 101’inci kutlamasında, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere İstiklal Harbi'nin tüm kahramanlarını, şehitleri ve gazileri rahmet ve minnetle anıyorum.