OSMANLI’NIN İLK YABANCI GELİNİ
Asya Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından senaryosu hazırlanan Zaman Yolcusu Zamira, bir haber bülteni tadında sembolik canlı yayınlarla, izleyicilerle birlikte olay anına zaman yolculuları yaparak anlatıyor.

Bugünkü zaman yolculuğumuzda sizi orta çağ muhabirimiz Melike Meryem’le buluşturacağız.

Sevgili Melike, bize Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey’in ilk yabancı gelini Holofer ile Orhan Bey’in nasıl evlendiğini anlatacak.

Şimdi hazırsanız 1299 yılı nisan ayına uzanıyoruz. Melike Meryem bizi Söğüt Yaylasında bekliyor.

***

Zaman Mekan Televizyonu izleyicilerini saygıyla selamlıyorum. Ben Ortaçağ Muhabiriniz Melike Meryem.

Gelecekte Osmanoğulları beyliğini ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğunu kuracak olan Türkmen aşiretinin beyi Osman Bey, geçtiğimiz günlerde Bizans uç kalelerinin tekfur adı verilen komutanları tarafından kendisine kurulan tuzaktan kurtulmayı başardı.

Üstelik Osman Bey, bu tuzağı kuranlardan Yarhisar Tekfuru Mihalis Basilyus’un kızı ve Bilecik Tekfuru Justenyus’un nişanlısı Prenses Holofer’i hem de düğünü basarak kaçırdı. Güzelliği dillere destan olan genç kızı oğlu Orhan Bey’e cariye olarak veren Osman Bey’in bu hamlesiyle gücünü perçinlediğini söyleyebiliriz.

Olayı kısaca özetlemek gerekirse, Bursa, İznik, Eskişehir üçgeni arasındaki bölge uzun yıllardır merkezi otoritelerden kopmuş durumdaydı.

İstanbul’daki Bizans Hanedanı, bölgedeki kalelere soylu kimseleri tekfur sıfatıyla derebeyi olarak atamıştı. Ancak İstanbul’dan yeterince destek alamayan tekfurlar, varlıklarını kendi imkanlarıyla sağlamaya çalışıyordu. birbirleriyle olduğu kadar dağlık alanları kontrol eden Türk kökenli yörük boylarının beyi Osman ile güven duygusundan uzak gergin ilişkiler kurmuşlardı.

Osman Bey ise babası Ertuğrul döneminde Selçuklular tarafından bölgeye uç beyi olarak yerleştirilen yörük aşiretlerinin başındaydı. Moğolların Selçuklu devletini dağıttığı dönemde Konya’daki merkezi otoriteden destek alma imkanları kalmamıştı. Moğolların ardılları olan silahlı güçlerin yanı sıra Anadolu’nun dört yanında kurulan Türk beylikleri ile inişli çıkışlı bir ilişkileri vardı.

Bu kaotik ortamda tekfurlar, aralarındaki dayanışmayı güçlendirmek için Yarhisar Tekfurunun güzel kızı Holofer’i Bilecik Tekfuruyla nişanlamışlardı. Bilecik ile Yarhisar arasındaki bir düzlükte, görkemli bir açık hava düğünü yaparak aralarındaki dayanışmayı herkese göstermeyi ve elbette bir gövde gösterisi yapmayı düşünmüşlerdi.

Osman Bey, durumu okuyacak kadar tecrübeliydi. Bu düğünle asıl hedeflenenin bölgedeki otoritenin tekfurlarda olduğunun gösterilmesi olduğunun farkındaydı.

Aslında İznik, Bursa ve Eskişehir kalelerin etrafında oluşan şehirlerde Ortodoks Rumlar otursa da bu bölgedeki köylerde etnik yapı farklıydı. Bizanslılar tarafından yerleştirilen Peçenek kökenliler çoğunluktaydı ve hıristiyan olsalar da dilleri Kıpçak Türkçesiydi. Osmanlılar, aralarındaki inanç farkına karşın dil benzerliği nedeniyle köylülerle iletişim sorunu yaşamıyordu. Üstelik Tekfurlar, Ortodoks Peçenek köylerinden vergi topladıkları için pek sevilmiyorlardı.

Prenses Holofer’in düğünüyle Tekfurlar, bir anlamda Peçenek kökenli Ortodoks çoğunluğa güç bizde mesajı veriyordu.

Durumu okuyan Osman Bey, ilişkileri germek yerine düğüne hediye göndermeyi ve böylece dostluk mesajı vermeyi tercih etti.

Türk beyinin hediye göndermek istemesi tekfurlar arasında kısa bir şaşkınlığa yol açmıştı. Hediyeleri kabul etmeye ve Osman Bey’i düğüne davet etmeye karar verdiler. Ancak tekfurlardan bazıları, bunu bir fırsata dönüştürmeyi planladılar. Osman Beyi zehirlemek ya da kalabalığa karışmış iyi nişancı bir okçuyla canına kastetmek gibi seçenekleri aralarında tartıştılar.

Tekfurlar arasındaki isimlerden birisi, anne tarafından Peçenek kökenli olan Harmankaya Tekfuru Köse Mihal idi. Yöredeki Peçenek köylüleri arasında sevilen bir isimde ve annesinden ötürü çok iyi Türkçe biliyordu. Osman Bey ile olan ilişkileri, diğer tekfurlara oranla daha dostaneydi.

Bazı tekfurların Osman Bey’i düğün esnasında öldürme düşüncesini öğrenince tedbirli olması için ona haber gönderdi.

Durumu öğrenen Osman Bey, karşı plan hazırlığına girdi. Hediyelerini kırk katıra yükletip Bilecik kalesine gönderdi. Düğün vesilesiyle neredeyse tamamen boşalmış ve güvenlik önlemleri zayıflamış Bilecik kalesine giren katır sürücülerinin yanı sıra hediye sandıklarına gizlenmiş silahlı Osmanlı savaşçıları kısa süre içinde kaleyi kontrol altına almıştı.

Öte yandan Osman Bey, düğün yerine gelmekten vazgeçmiş ve yakın bir yerden şenliği takip etmeye başlamıştı.

Gece geç saatlere kadar devam eden düğün dağılırken Holifer’in babasına bağlı birlikler Yarhisar Kalesine doğru yola çıktı.

İçki ve eğlence nedeniyle gevşemiş durumdaki Bilecik Tekfurunun askerleri, geç saatlerde gelin kızla birlikte Bilecik Kalesine doğru yola çıktıklarında kalenin Osmanlılar tarafından ele geçirildiğini henüz bilmiyordu.

Düğün rehaveti içindeki Bilecik Tekfuru, Osman Bey’in düğüne neden gelmediğini anlamamış ve planlanan suikast gerçekleşmediği için canı sıkılmıştı. Ancak buna çok da takılmamış ve keyfini kaçırmak istememişti.

Şenlik atmosferinden çıkamamış tekfur ve beraberindeki düğün alayı hiç ummadıkları bir anda Osmanlı akıncılarının baskınıyla yüzleşmek zorunda kalacaktı.

Kısa süre için dağılan ve neredeyse tamamen imha edilen Tekfurun muhafızlarının elinden alınan en önemli ganimet güzel gelin Holofer’di.

Osman Bey, Bilecik kalesini ele geçirmiş, bölgedeki tekfurlara gücün kimde olduğunu göstermiş ve bunu perçinlemek için gelin kızı oğlunun cariyesi yapmıştı.