Temmuz ayında gökyüzünü dalgalandıracak üç önemli astrolojik olay bizi bekliyor.
Bunlardan ilki 7 Temmuz Uranüs’ün ikizler burcuna geçmesi. Bunun hemen ardından 10 Temmuzda oğlak burcunda tanık olacağımız dolunayla yüzleşeceğiz.
Gökyüzündeki bu fırtınalı hava tam geçti derken 24 Temmuz günü aslan burcundaki yeni ay bizleri etkilemeye başlayacak.
Şimdi hep birlikte bu olayları yorumlamayalım.
*
7 Temmuz ile 10 Temmuz tarihlerinde arka arkaya yaşanacak iki önemli gelişme, sadece yaz aylarının değil bu belki de bu yılın en önemli gökyüzü dönemeçlerinden birisi olarak kayıtlara geçecek.
Devrimlerin ve isyanların gezegeni Uranüs, 7 Temmuzda uyum ve esnekliğin burcu ikizler burcuna girecek.
Öte yandan 10 Temmuzda ise ciddiyet ve soğukkanlılığın burcu oğlakta tanık olacağımız dolunayı dikkate aldığımızda birkaç gün içinde olup bitecek sert bir dönemeçle karşılaşacağız.
Aslında 7 temmuzdaki Uranüs ikizler buluşmasının bir fragman olduğunu söylemeden geçmeyelim. Bu fragman 8 Kasım 2025 günü sona erecek. Birkaç aylık vedalaşmanın ardından Uranüs ile ikizler 26 Nisan 2026’da tekrar bir araya gelecek ve 23 Mayıs 2033’e kadar filmin tamamını izleyeceğiz.
Uzun vadeli yorumumuzu ilerleyen dakikalara bırakalım. Çünkü kısa vadeli gelişmeler oldukça önemli görünüyor.
Uranüs’ün devrimci ve isyankâr yapısıyla ikizlerin uyumlu ve esnek yönü birbirine tamamen zıt özellikler. Üstelik buna oğlak burcundaki dolunay eşlik edecek. Yani dolunayın sertleştiren, sonlandıran, zirvelere taşıyan yönü ve iş odaklı, soğukkanlı ve ciddi oğlak etkisi 7 temmuzdaki buluşmanın üzerine biniyor.
Tam anlamıyla bir çarpan etki söz konusu olacak.
Uranüs’ün devrimler yapan radikal yönü dünyayı kasıp kavurmak isterken dolunay birşeyleri sonlandırma dürtüsüyle Uranüs’ü adeta kışkırtacak.
İkizler ve oğlak birlikteliği ise buldozer gibi gelen yıkıcı atmosferi sakinleştirmek, uzlaştırmak ve aklı başında bir yönlendirme yapmak için çabalayacak.
Bence haziranın son günlerinden başlayarak temmuzun ortalarına kadar sürecek günler boyunca hem Türkiye’de, hem dünyada hem de özel yaşamımızda bizleri çok hareketli ve çalkantılı günler bekliyor.
*
Peki temmuz ayının ilk yarısı boyunca bizleri neler bekliyor olabilir?
Ortadoğu ve Ukrayna savaşında önemli gelişmeler, bir takım zorlamalar ve yatıştırma gayretleri beklenebilir.
İsrail ve İran arasındaki savaşı alevlendirmek isteyenlerle bunu yatıştırmak adına güçlü girişimler aynı anda görülecek.
Arabuluculuk ve diplomatik uzlaşı gayretleri, savaşın büyümesini isteyenlerle bilek güreşine tutuşacak.
İran’da rejim değişikliği sürecine girilmesini isteyen İsrail ve Musevi lobisine karşı bir uzlaşma kapısını açmak isteyen devletler ve uluslararası güçler göreceğiz.
Amerikan başkanı Trump, ülkesinde barış isteyen kitlelerle savaş isteyen küreselcilerin arasında kalacak.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta benzer öngörülerim var. Batı dünyası İran’la uğraşırken Ukrayna’da savaşı kazanmak için saldırı dozajını arttırmak isteyen Rusya gerçeğiyle karşılaşacağız. Bir yandan bu savaşı bir ateşkese bağlamak isteyenlerin girişimlerini göreceğiz.
Türkiye’de iç siyasette süregelen gerilimlerin hararetini arttıracak adımlar göreceğiz. Bunlar çok sert ve radikal ataklar olabilir. Bu adımlara karşı sosyal tepkiler yükselebilir.
Ancak bir yandan artan gerilimi yatıştırmak için çabalara tanıklık edeceğiz.
Bütün bu anlattığım ikilemlere kendi özel hayatımızda da tanıklık etmeye hazır olun.
Geçmişten beri süren bazı kavgaların ve düşmanlıkların tırmanışa geçtiği bir döneme hazırlıklı olun. Öte yandan bu kavgaları sonlandırmak isteyen iyi niyetli ve kararlı girişimler sizi ikilemlere itebilir.
*
Uranüs deyip geçmemek lazım! Biraz önce Uranüs ikizler buluşmasının 8 kasım günü sona erecek bir fragman olduğunu ve asıl filmin 26 nisan 2026 günü başlayacağını ve yedi sene süreceğini belirtmiştim.
Uranüs’ün bundan önce ikizlerde geçirdiği dönemin 1942’de başlayıp 1949’da sona erdiğini hatırlayacak olursak, bizi nelerin bekliyor olabileceğini ön görebiliriz.
Hatırlayacağınız gibi 1942’de ikinci dünya savaşının en şiddetli günleri yaşanırken başlayan Uranüs ikizler birleşmesi boyunca çok kanlı olaylar gördük.
Almanya’nın yenilgisi, Japonya’ya atom bombaları atılması, ikinci dünya savaşını bitiren anlaşmalar, Birleşmiş Milletlerin kurulması hep bu döneme denk geldi.
Dolayısıyla büyük savaşların yaşanıp sona erdiği ve sonuçta bir barış dönemine girdiği yıllar bizi bekliyor. Yani önce çok kanlı, çok acılı ve dehşet verici olaylara tanıklık edeceğiz. Ardından görece barış dolu bir döneme geçildiğini göreceğiz.
Ancak bu söylediğim dönem 2026’da başlayıp 2033’te neticelenecek.
Temmuz ayından itibaren bu dönemin mayalandığı birkaç aylık bir döneme giriyoruz. Asıl büyük fırtınaya gelecek yıl tutulacağız. Nisan sonlarından itibaren 7 yıl sürecek çalkantılı ve tarihi olaylara tanıklık edeceğiz.
*
24 Temmuz günü bizi bir yeni ay bekliyor. Aslan burcundaki yeni ay bizi lider kimliklerin ve özgüveni yüksek kişilerin rol alacağı başlangıçları hatırlatıyor. 15 Temmuzdan 30 Temmuza uzanan on beş gün boyunca dünyada ve Türkiye’de gelişmelere yön verecek liderlerin devreye gireceğini göreceğiz.
Ortadoğu ve Ukrayna’da yükselen gerilim ve savaş ortamına yön verecek çapta liderlikler görürsek şaşırmayalım.
Buna benzer bir durum Türkiye’de olacak. Bir liderin beklenmedik kararlar alması ve gelişmelere yeni bir başlangıçla yön verecek bir adım atması mümkün görünüyor.
*
Temmuz kelimesi, bizim dilimize İbranice ve Arapça’dan geçmiştir. Bu dillere temmuz sözcüğünü Sümer dilinden almıştır.
Size garip gelecek ama Temmuz, eski Sümer kültüründe çok önem atfedilen Tanrıça İnanna’nın sıradan bir çoban olan kocasının adıdır.
Tevrat ve Zebur’da Temmuza hitap edilen satırlar göze çarpar. Burada bir tapınağın kapısının önünde temmuz için ağlayan kadınlardan söz edilir ve insanoğlunun bundan daha iğrenç şeyler göreceğinden bahsedilir.
Elbette mitoloji ve astrolojide anlatılanlar bilimsel kabul edilmiyor. Ancak şurası bir gerçek ki milyarlarca insanın yaşamını yönlendirmeye devam ediyorlar.
Umarım tapınağın kapısında temmuz için ağlaşan kadınlardan daha kötüsünü yaşamayız.
*
Bir sonraki yayınımızda görüşmek üzere hepinize mutlu yaz günleri diliyorum.