11 Haziran günü yay burcunda yaşayacağımız dolunay ve 25 Haziran günü yengeç burcundaki yeni ay, hepimizi öyle veya böyle etkileyecek.
Bu arada her bir burcun kendi güzergâhlarında önemli değişiklikler olacak.
Bütün bunlar hem bireyleri, hem ülkemizi hem de dünyamızı etkileyecek.
İzlemekte olduğunuz yayınımızda, 2025 yılı haziran ayında yaşayacağımız gökyüzü olaylarından hareketle bizi neler beklediğine ilişkin astrolojik yorumlara yer vereceğim.
Programın son bölümünde, 17 Haziran doğumlu Türk müziğinin sevilen sanatçılarından Sıla’yla ilgili kısa bir astrolojik değerlendirme yapmayı düşünüyorum.
Ayrıntılara geçmeden önce kişisel astrolojik değerlendirme almak isteyenler için iletişim bilgilerime izlemekte olduğunuz videonun açıklamalar bölümünde bulabileceğinizi hatırlatmak istiyorum.
***
Haziranın astrolojik tarafına uzun uzadıya gireceğiz ancak öncesinde işin mistik ve mitolojik tarafına küçük bir parantez açsak iyi olacak.
Juno, Roma Mitolojisinde baş tanrı Jüpiter’in eşi ve en güçlü tanrılardan Mars’ın annesidir. Yunan mitolojisindeki Hera gibi başında bir taç ile sembolize edilir ve sanatçılara özgü yaratıcılık, dişilik ve gençlikle ilişkilendirilir.
Yazın ilk ayı olan Haziran kelimesinin İngilizce karşılığı olan Jun, Romalıların dünyasını süsleyen genç, güzel ve yetenekli Tanrıça’dan ismini alır.
Türkler, hazirana kiraz ayı derler. Buna karşın Haziran, eski Moğolca’da bir kız ismiymiş. Günümüzde Türkiye’de çocuklarına haziran diye isim verenlere az da olsun rastlıyoruz.
İsmi Haziran olanların kendisine özgü huyları vardır. Çoğunlukla öfkeli bir yapıları vardır. Sevmedikleri insanları üzmekten ve sinirlendirmekten çok hoşlanırlar. Eleştiriden hoşlanmazlar ve kendileri de genelde kimseyi eleştirmezler.
Yaz mevsiminin ilk ayı olmasına rağmen haziran, her nedense Temmuz veya Ağustos kadar bu mevsimin parçası kabul edilmiyor. Bizde yaz deyince akla hep tatil gelir, oysa haziran tam olarak bir tatil ayı değildir. Tam tersine, okulların kapandığı, sınavların yapıldığı, insanların tatil öncesi işlerini toparlama telaşına girdiği, arabasına bakıma soktuğu, vergilerini ödediği harala gürele geçen bir aydır.
Bu nedenle bizler, haziranın güzelliklerini fazlasıyla ıskalıyoruz.
***
2025 yılı haziranında bizi acaba hangi astrolojik dalgalanmalar bekliyor?
Herşeyden önce bu haziranda tanık olacağımız 2 majör gökyüzü olayı, 11 haziranda yay burcunda yaşayacağımız dolunay ve 25 haziranda yengeç burcundaki yeni ay olacak.
Astrolojide dolunay, güçlü duygu ve enerji dalgalanmalarına işaret eder. Tamamlama, sona erdirme, ipin ucunu bırakma veya gerçeklerin farkına varma süreçleriyle örtüşür.
Yay burcunun değişken karakteri olduğu bilinir. Bunun yanı sıra hırslı, sonuç odaklı, savaşçı ve idealist yönleriyle birlikte değerlendirildiğinde bu dolunayın dünyamıza etkisinin sertleşeceği yorumunu yapabiliriz. Yine yay burcuna özgü negatif yönler, takıntılı davranışlar, uygulamaya geçen fikirlerde ön görülemezlikler, dolunayın etkisine yansıyacaktır.
Dolayısıyla 11 hazirana yaklaşan günlerde ve hemen sonrasındaki günler içinde hem Türkiye’de, hem dünyada ani yüzleşmeler, vazgeçmeler, radikal sonlandırmalar şaşırtıcı olmaz.
25 haziranda yengeç burcundaki yeni ayın etkilerine gelecek olursak, astrolojide yeni ay süreçleri, başlangıçlar, planlamalar, başlangıçları tetikleyen enerji dalgalanmalarına yorulur.
Yengeçlerin duygusal, ince düşünen ve iyi niyetli yönleri herkesçe bilinir. Ancak bu duygusallık, tüm yengeçleri ince bir çizgide yürüten dengesiz bir atmosferi beraberinde getirir. Yengeçler, alıngan ve kolay küsmeye müsait bir yapıdadır.
Dolayısıyla iyi niyetle başlayan süreçlerin küçük alınganlıklar ve yanlış anlamalar nedeniyle bozulduğu bir dönemle yüzleşebiliriz.
Peki bu anlattıklarım birey olarak bizleri nasıl etkiler diye soracak olursanız, farklı ölçeklerde olsa bile bu astrolojik olayların enerjileri hepimize yansıyacaktır. 11 haziranın birkaç gün öncesinde ve sonrasında ani vazgeçmeler ve sert sonlandırmalar hayatımızı etkileyecektir. 25 hazirana doğru ise alınganlıklar ve yanlış anlamalara bağlı yeni kararlar yaşamımıza etki yapacaktır.
Elbette herkesin kendi burçlarının astrolojik yörüngeleri, yükselen burç ve ay burcu etkileri farklıdır. Bunların etkileri her bireye farklı yansır.
Ancak majör etkiler bakımından 11 haziran ve 25 haziran gökyüzünün en belirleyici dönüm noktaları olarak bizi tesir altında bırakacak.
***
Şimdi gelelim bu anlattıklarımızın dünyaya nasıl etkisi olacağına…
Dünyanın kilitlendiği iki süreç Ukrayna ve Ortadoğu’da süregelen çatışmalar olduğuna göre, haziran ayındaki astrolojik gelişmeleri bu kapsamda okumak gerekir.
Ukrayna’dan başlarsak, 11 hazirandaki dolunayın ani bitiş paradigması, 25 hazirandaki yeni ayın ise küskünlük, alınganlık, darılma ve yanlış anlaşılmaya bağlı beklenmedik kararlar paralelinde okunması yerinde olur.
11 Haziran civarında kalıcı bir ateşkes ya da tersine çatışmaların tekrar topyekun savaşa dönüşmesi için elverişli astrolojik algoritmayı taşıdığını düşünüyorum.
25 hazirana doğru ise ağızdan çıkan bir yanlış söz, bir anlık aşırılık, duygusal depreşmeye bağlı değişimler olabilir. Bir çuval incirin berbat olmasından korkulan birkaç gün bizi bekliyor olabilir.
Buna benzer yorum, Ortadoğu ve özellikle Suriye ve Gazze için yapmak mümkündür. Özellikle Ortadoğuda 11 haziran civarında bölgede sert bir dönüşüm kimseyi şaşırtmasın.
***
Öte yandan haziran ayı içerisinde beklenebilecek bazı tatsız olaylara hazırlıklı olalım. Tüm dünyada yankılanacak bir kaza, belki bir uçak ya da trafik kazası duyabiliriz. Bu bir tren ya da gemi kazası olabilir.
Bunun yanı sıra dünyada önemli etkiler yapacak bir terör eylemi şaşırtıcı gelmesin.
Bunun yanı sıra sanat, spor ya da siyaset dünyasından bilindik bir yüzün ani biçimde vefatı haziran ayı içinde beklenebilecek gelişmeler arasında gösterilebilir.
***
Gelelim ülkemizde, haziran boyunca bizi bekleyen olası gelişmelere…
11 haziran ve 25 haziran için söylediğimiz astrolojik paradigmalar, ister istemez bizi etkileyecektir.
Haziran ayına taşıdığımız bazı tatsız süreçler var: Terör örgütünün silah bırakması çağrılarıyla ilgili gelişmeler ve adliye koridorlarında devam eden siyasal tartışmaların bu astrolojik enerji hareketlerinden etkilenmesi çok muhtemel görünüyor.
Hatırlatmak gerekirse 11 hazirandaki dolunay, sert bitişleri, vaz geçmeleri ve sonları çağrıştırıyor.
25 haziranda ise bir yanlış anlamaya bağlı alınganlıklar gündemi işgal edecek.
Siyaset dünyasında milletvekili ve belediye başkanı düzeyinde yeni transfer haberleri gelebilir.
Transfer demişken, haziran ayı boyunca özellikle Fenerbahçe’de ayrılıklar öne çıkacak. Futbol dünyasında transfer gelişmeleri ve buna ilişkin dedikodular işiteceğiz.
Ülkemizde yeni maden yataklarının bulunması, özellikle kaya gazı rezervlerine yönelik keşifler söz konusu olabilir.
Haziran ayında Türkiye’de şiddetli yer sarsıntıları olur mu diye soracak olursanız, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini hiç unutmayalım. Maraş ve Hatay depremleri sonrası yerkabuğundaki rahatsızlık henüz sakinleşmiş değil.
Maraş Depreminin huzursuz ettiği Orta ve Doğu Anadoludaki faylarda kıpırdanmalar oldukça uzun yıllar boyunca yatışmayacak.
Haziranda orta şiddetli yer sarsıntıları beklenebilir.
Öte yandan Ege Denizinin güneyinde yer kabuğundaki huzursuzluğun ülkemizin batı ve güney batısını vuracak sarsıntılara neden olabileceğinden endişe etmeliyiz. Bu nedenle sadece haziran ayında değil, her zaman depreme karşı hazırlıklı olma zorunluluğumuz var.
***
Haziran ayında astroloji dünyasındaki potansiyel gelişmelere yer verdiğimiz bugünkü yayınımızda, 17 haziran doğumlu sanatçımız Sıla’ya bir parantez açmak istedik.
İkizler burcunun tipik özellikleri olan esneklik, uyum, merak ve konuşkanlık özelliklerini üzerinde taşıyan Sıla, aynı zamanda değişim bağımlısı ve özgürlüğüne düşkün karakterini de astrolojik özelliklerine borçlu.
Geçmişinde uzun süren vokalistlik döneminde öğrenmeye açık ve sabırlı tarafını kanıtlayan Sıla, zamanı geldiğinde değişim ve özgür yanını öne çıkartarak sanat kariyerinde büyük bir atak yaptı.
İran asıllı şef, mutfakların efendisi Hazer Amani ile kısa süren evliliği, onun değişim bağımlısı yönünü açıkça kanıtlıyor.
Daha sonra ünlü oyuncu İlker Kaleli ile uzun süren ve istikrarlı bir ilişkisi olan sevgili Sıla, geleceğe dönük olarak yurt dışında yaşama, hayatının en azından bir ayağını Türkiye dışında sürdürmeyi isteyecek.
Biraz önce söylediğimiz gibi özgürlüğüne çok düşkün olan ünlü şarkıcı, Türkiye’deki sosyal hayatın giderek kendi karakterine aykırı biçimde hacim kaybettiğini hissediyor. Değişim bağımlısı yapısı, onu yurt dışında arayışlara çekiyor.
İlker Kaleli, tipik bir boğa erkeği ve birlikte olduğu kadında önce güven sonra cazibe arıyor.
Değişime aç bir yapısı olsa bile sabır ve temel yaşantısında istikrara önem veren Sıla’nın diğer kişilik özelliklerini tolere edebilirse bu ilişki heyecanını yitirmeden uzun yıllar sürebilir.
Ancak boğa erkeği güven duygusu zedelenirse, ikizler kadını ise değişim bağımlısı ve özgür karakterini istediği biçimde yaşatamazsa çatlamalar olabilir.
Sıla, özgürlüğü sınırlanmaz ve değişim arzularını sürdürebilirse özel hayatında istikrarını koruyacak. Böylece sanatına odaklanarak kariyerini geliştirebilecek.
İlker Kaleli ile olan ilişkisi önündeki en büyük tehlike, kariyer beklentilerinin aralarına mesafeler koyması olabilir.
Bu tehlikeyi savuşturmak için kendi arzularına gem vurdukları oranda ilişkileri kalıcı olacak.
Müzik
Sevgili Zaman Mekan Makinası izleyicilerine gönüllerince geçirebilecekleri harika bir haziran diliyorum.
Yeniden görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın.