Hayat Geç Kalmayı Affetmez
Hayat, o hiç durmayan nehir gibi… Akıp giderken, hep bir şeyleri geride bırakır. Zaman, su gibi kayıp giderken, biz ona yetişmeye çalışırız; bazen farkına bile varamayız, zamanın bizden ne kadar uzaklaştığını… Bir dakika, bir an, belki de bir ömür… Her şey o anın içinde gizlidir ve o an, çoğu zaman, yaşamak için tek fırsatımızdır.

“Hayat geç kalmayı affetmez” derken, belki de hepimizin içinde biriktirdiği o küçük hayallerin, unuttuğumuz dileklerin ve ertelenmiş kararların vurgusudur bu cümle. Belki de bir başka anlamda, hayatın bizden beklediği cesareti, kararlılığı, o küçük ama değerli adımları atma cesaretidir. Ertelenmiş bir şeylerin peşinden sürüklenmek, çoğu zaman bizi bir bataklığın içinde hapseder. "Yarın yaparım" deriz ama o “yarın” hiçbir zaman gelmez, çünkü hayat kendi hızında akmaya devam eder.

Bir gün kalkıp, hayallerin peşinden gitmek, yıllardır beklediğin kararları almak, sevdiğine seni sevdiğini söylemek için bir fırsat yaratmak için bazen geç kalmış olursun. Zaman, kaybolan bir şeydir ve bir kez kaybolduğunda, geri getirilmesi imkansızdır. İnsan, bu gerçeği kabul ettiğinde, hayatın ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlar.

Geç kalmak, sadece zamanın bir kavramı değil, aslında insanın içindeki korkuları, ertelenmiş istekleri ve takılı kalmış duyguları da temsil eder. Hep ertelenen "şu günü yaşayacağım", "bugün cesaretimi toplarım", "bu yıl daha farklı olacak" diye biriktirilen düşünceler, birer hüsran kaynağına dönüşür. Gerçekten yaşamak, zamanın elinden kayıp gitmesini beklemekten daha fazlasıdır. Gerçekten yaşamak, her anın kıymetini bilmek ve o anı tam anlamıyla doyasıya yaşamaktır.

O yüzden, hayatın geç kalmayı affetmediğini anladığınızda, bir şeylerin değiştiğini fark edersiniz. Anı yaşamak, ertelemeden, kaygılardan uzak, bir nebze cesaretle… Çünkü hayat, bir günün peşinden koşarak değil, her anını doğru bir şekilde değerlendirerek anlam kazanır.

Sevdiğiniz birine söyleyemediğiniz bir söz varsa, hâlâ vakit varken söyleyin. Bir projeyi başlatmak istiyorsanız, korkmadan başlayın. Kırık dökük hayallerinize, cesaretinizi toplamak için asla geç değildir. Çünkü geç kaldığınız her an, belki de bir başka şansı kaybetmenize yol açar.

Hayat, bizden beklentisini hiç ertelemez. Ne zaman dönüp bakmak isterseniz, o zaman geçmişin yükü çok ağır olacaktır. Ama bir adım atarak, bir şeyleri değiştirme cesaretini gösterdiğinizde, o geçmişi daha hafif taşırsınız.

Şimdi, belki de tam zamanı… Geç kalmamışken, en sevdiğiniz işi yapmaya başlamak, en derin dileklerinizi dile getirmek için geç kalmadığınız o tek an… Hayat, gerçekten de geç kalmayı affetmez. Ama biz, o affedilmez zamanları yakalayarak, geçmişin yükünü hafifletebiliriz.

Unutmayın: Geç kalmış olabilirsiniz ama yeniden başlamak için hiçbir zaman geç değildir.