Sanal olarak yorumları okuduğumda birçok kez neden gelişmiş memleketlerin madalya dağılımında on sırada oldukları ve bu memleketlerin başarılarının etkileyen faktörler yoğun bir şekilde tartışılıyor. Bende bu yazımda sporda başarıyı etkileyen önemli faktörleri özetlemeye ve küçük ülkelerin, ve Türkiye’mizinde, başarılarını arttırıcı faktörleri özetlemeye çalışacağım.
1978 yılında ABD’nin Ohio eyaletinde Cleveland şehrine dil öğretimi için geldiğimde, dil okulumuzun yanındaki liseyi ilk defa ziyaret ettiğimde lise kampusunun ne kadar büyük bir alana yayılmış olduğunu hayretler içinde gözlemlemiş idim. 1500 kişilik büyük bir lise binasının yanında, her türlü sporun yapılacağı tesislerin zenginliği göz kamaştırıcı idi. Bu tesislerin futbol sahasında dil okulu arkadaşlarım ile futbol oynarken kendimin mezun olduğu Bafra lisesinin limitli bahçesinde minyatür (7 kişilik takımlarla oynanan) sahayı hatırlayamamam mümkün değildi. Şimdilerde Atatürk Anadolu Lisesi olarak eğitimini sürdüren Bafra lisesini en son Haziran 2024 ziyaretimde o eski futbol sahasının yok olduğunu yerinde yeni binalar yapıldığını gördüm.
Konuyu saptırmadan gelelim esas vurgulamak istediğimiz konuya. Bazı ülkelerin diğerlerinden daha fazla Olimpiyat madalyası kazanmasına katkıda bulunan çok sayıda faktör vardır. Birincil nedenlerden biri, bu ülkelerde sporcuların eğitimi ve gelişimine ayrılan yatırım, bilhassa her türlü spor tesislerine ve destek düzeyidir. İyi kurulmuş, iyi tesislere sahip ve iyi finanse edilmiş spor programlarına sahip ülkeler, aynı kaynaklardan yoksun olabilecek diğer ülkelere göre genellikle rekabet avantajına sahiptir.
Mesela benim 46 yıldır yaşadığım ABD’de hemen hemen her lise aşağıda sıraladığım tesisleri öğrencilerin hizmetlerine sunuyorlar; kapalı tesisler: spor salonu(lar) (basketbol, voleybol vb. için sahalar); kapalı pist(ler); kapalı havuz(lar); ağırlık odası; kardiyovasküler fitness merkezi; güreş odası; dans stüdyosu; raketbol, squash veya hentbol sahası(lar); veya diğer kapalı egzersiz veya spor tesisleri. Açık tesisler: yürüyüş, koşu veya koşu için açık pistler; açık havuz(lar); açık voleybol sahası(lar); açık basketbol sahası(lar); açık tenis sahası(lar); beyzbol veya softbol sahası(lar); futbol veya futbol sahası(lar); genel kullanım sahası(lar); veya diğer açık egzersiz veya spor tesisleri.
İkincil olarak, Çin Halk Cumhuriyeti gibi, bir ülkenin büyüklüğü ve nüfusu da Olimpiyatlardaki başarısında rol oynayabilir. Daha büyük nüfusa sahip ülkeler, çeşitli sporlarda en iyi sporcuları bulma olasılıklarını artıran daha geniş bir yetenek havuzuna sahiptir. Ek olarak, güçlü bir spor kültürü ve geleneğine sahip ülkeler, uluslararası alanda başarılı olmak için daha motive ve istekli sporculara da sahip olabilir.
Bunların yanında coğrafi faktörler de bir ülkenin Olimpiyatlardaki performansını etkileyebilir. Belirli sporlar için elverişli belirli arazi veya iklim koşullarına erişimi olan ülkeler, bu etkinliklerde doğal bir avantaja sahip olabilir. Örneğin, dağlık bölgelere sahip ülkeler kayak ve snowboard gibi kış sporlarında başarılı olabilir.
Sonuç olarak, spor programlarına yatırım (bilhassa tesis), nüfus büyüklüğü, spor kültürü ve coğrafi avantajlar gibi faktörlerin birleşimi, bazı ülkelerin diğerlerinden daha fazla Olimpiyat madalyası kazanmasına katkıda bulunur. Bu faktörler, ulusların uluslararası spor sahnesinde elde ettiği başarı seviyesini şekillendirir.
Daha küçük ülkeler, ekonomik, nüfussal ve coğrafi olarak yukardaki avantajlara sahip olmayabilirler lakin kaynaklarını ve fırsatlarını en üst düzeye çıkarmaya odaklanan stratejik yaklaşımlar uygulayarak Olimpiyat madalyası kazanma şanslarını artırabilirler. İşte daha küçük ülkelerin bunu başarabileceği bazı yollar:
1. *Önemli Sporları Belirleme*: Daha küçük ülkeler, doğal bir avantaja veya başarı potansiyeline sahip oldukları sporları belirlemeye ve bunlara yatırım yapmaya odaklanabilirler. Üstün olabilecekleri sporları stratejik olarak seçerek kaynakları daha etkili bir şekilde bu sporlara tahsis edebilirler.
2. *Stratejik Ortaklıklar*: Diğer ülkeler, spor organizasyonları veya özel sponsorlarla ortaklıklar kurmak, daha küçük uluslara kendi başlarına sahip olamayacakları uzmanlığa, eğitim tesislerine ve fonlara erişim sağlayabilir. Başkalarıyla iş birliği yapmak, oyun alanını eşitlemeye yardımcı olabilir.
3. *Sporcu Destek Sistemleri Geliştirme*: Koçluk (antrenörlük), eğitim tesisleri, spor bilimi desteği ve ruh sağlığı hizmetleri içeren kapsamlı sporcu destek sistemleri oluşturmak, daha küçük ülkelerin yetenekli sporcuları uluslararası düzeyde rekabet edebilecek şekilde yetiştirmesine ve geliştirmesine yardımcı olabilir.
4. *Teknolojiden Yararlanma*: Spor biliminde, veri analitiğinde ve ekipmanda teknolojik gelişmeleri benimsemek, daha küçük ülkelere rekabet avantajı sağlayabilir. Eğitim ve performans analizinde son teknolojiyi uygulamak, sporcuların yeteneklerini geliştirebilir.
5. *Uluslararası İlişkiler Kurma*: Uluslararası yarışmalara, eğitim kamplarına ve değişim programlarına katılmak, daha küçük ülkelerdeki sporcuları daha yüksek rekabet seviyelerine maruz bırakabilir ve değerli deneyim kazanmalarına yardımcı olabilir. Diğer ülkelerle ilişkiler kurmak, iş birliği ve paylaşılan bilgi için de fırsatlar yaratabilir.
6. *Hükümet Desteği*: Küçük ülkeler, fonlama, altyapı geliştirme ve spor katılımını ve mükemmelliğini teşvik eden politika girişimleri dahil olmak üzere spor programları için güçlü hükümet desteğinden yararlanabilir. Sporlarda sürdürülebilir başarı için hükümet desteği çok önemlidir.
7. *Spor Kültürü Geliştirme*: Ülke içinde güçlü bir spor kültürü geliştirmek, sporculara ilham verebilir ve onları başarıya ulaşmaya motive edebilir. Okullar, özel şirketler (Türkiye’de voleybol sporu), toplum programları ve spor etkinlikleri, genç yaştan itibaren spora olan tutkuyu aşılamaya ve bir yetenek havuzu oluşturmaya yardımcı olabilir.
Bu stratejileri benimseyerek ve güçlü yönlerini en üst düzeye çıkarmaya odaklanarak, daha küçük ülkeler Olimpiyat madalyaları kazanma ve küresel sahnede başarılı bir şekilde rekabet etme şanslarını artırabilirler.
Yukardaki stratejileri göz önüne alarak, memleketimiz için son olarak tavsiye edeceklerimiz esas olarak hepimizinde bildikleri fakat bilhassa yöneticilerimizin yapmadıkları veya yapamadıklarıdırlar.
Bunlar nedir?
İlk olarak, Spor tüm bir ülkeyi temsil eden milli bir daldır, yani 7’den yetmişe herkezi temsil eder onun için siyasallaştırılmamalıdır. Sporda başarılı olmak için planlı bir spor politikamız olmalıdır. Bir sistem geliştirip ona sahip olmalı ve başarmak için tüm gayretler gösterilmelidir. İlkokullardan başlayarak, Üniversitelere kadar her eğitim alanına spor kültürü aşılanmalı vede her eğitim birimine belirli spor tesislerinin yapımına devlet destek olup, her alanda spor tesislerinin olması şart koşulmalıdır. Belirli spor tesislerine (futbol, basketbol, voleybol, tenis, atletizm, gibi) yeteri kadar sahası olmayan özel kuruluşlara eğitim kurumu açma izni verilmemelidir. Devlet eğitim kurumlarıda bu tesisleri içerebilecek geniş alanlara taşınmalı tekrar inşa edilmelidir. Üniversiteler talebe seçerlerken lise akademik durumları göze alınmaksızın spor branşlarında başarılı olan talebelere kontenjan açmalıdır. Yerleşik bir spor kültürü, ciddi, tarafsız, siyasetten uzak bir spor politikası, eğitici spor yayıncılığı oluşturulmalıdır.
Bu kıstaslar içerisinde, siyaseti spora sokmadan, özveri, liyakatli yöneticiler, yatırım ve stratejik planlama ile Türkiye’miz rekabetçi spor dünyasında önemli adımlar atabilir.
Emin Erman